Ebu’l-Hasan Harakânî Zaviyesi ve Zaviye İçin Kurulan Sultan III. Murat Vakfı
Künye
ÇAM, Mevlüt. "Ebu’l-Hasan Harakânî Zaviyesi ve Zaviye İçin Kurulan Sultan III. Murat Vakfı." Vakıflar Dergisi, 45 (2016): 121-142.Özet
Tarihe isimleri veya şöhretleri altın harflerle yazılan şahsiyetler vardır. Bu şahsiyetler içerisinde
şüphesiz peygamberler, devlet adamları, düşünürler, edebiyatçılar, tarihçiler, sanatçılar olduğu
gibi, peygamberlerin yol arkadaşlarının önde gelenleri, yaşadıkları dönemlere ve daha sonrasına
damgalarını vuran engin bir ibadet, tefekkür, irşad ve mücadele/mücahede hayatı yaşamış
mânâ erleri de bulunmaktadır. Bu şahısların görüşlerinin, duygu ve düşüncelerinin, sahip oldukları
mana ilimlerinin bağlılarına ve insanlığa aktarılması da şüphesiz büyük bir öneme haizdir. Bu
mana erlerinin konuşmaları, hal ve hareketleri, şiirleri, deyişleri şartlar elverdiğince müridleri ve
sevenleri tarafından topluma aktarılmıştır.
Selçuklu ve Osmanlı geleneğinde Anadolu’nun manevi mimarları olarak kabul edilen bu kimseler
hizmetlerini devam ettirebilmeleri için devlet yöneticileri tarafından tekkeler, hangâhlar
inşa edilerek irfan ehlinin görüşlerinin halka ulaştırılması ve coğrafyanın her tarafına yayılması
sağlanmıştır. Nitekim Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait vakfiye ve vakıf belgelerine göz atıldığında
bu husus açık ve net bir şekilde görülmektedir.
Bu çalışmada, Kars’ta medfun altın silsilenin 7. halkası olan ve vefatından sonra da manevi tasarrufu
devam ettiğine inanılan Hasan Harakâni’nin tekkesi ile Kars’ın fethinden sonra kaynaklara
göre manevi bir takım keşiflerle ortaya çıkarılan tekkenin ve tekkenin yaşatılması için Sultan
III. Murat tarafından kurulan vakfı incelenecektir. There are some personalities with their names and fames written with golden letters in
history. Without doubt these personalities contain prophets, statesmen, philosophers,
writers, historians, artists and companions of prophets and saints who influenced the periods
of their lifetime with their immense devotion, contemplation, enlightening and jihad. The
transfer of spiritually eminent persons’ sentiments, thoughts and wisdom to humanity is also
very important. The speeches, behaviours, poems and sayings of such spiritually prominent
personalities are transferred to humanity by their disciples and followers as much as possible.
In Seljukid and Ottoman tradition, statesmen promoted the construction of dervish lodges, to
spread out this wisdom to every corner of the geography. This is easily understood when we
look at the waqfiyya and the waqf documents in Seljukid and Ottoman periods. Abu’l-Hasan
al-Haraqânî is regarded as the seventh ring of gold chain. He was buried in Kars. In this study
the lodge of Haraqânî which was explored thanks to some spiritual signs after conquest of Kars
and the acts of Sultan Murat III who tried to accomplish the resurgence of the Lodge of Hasan
Haraqânî have been examined by using waqfiyya concerning Haraqânî’s zawiya.
Bağlantı
https://www.vgm.gov.tr/vgm/vgmdergi/vakiflardergisi/sayi45/files/assets/basic-html/index.html#1https://hdl.handle.net/11352/2591
Koleksiyonlar
- Vakıflar Dergisi [825]