Zatına Mir’at Edindim Zatını: Sevmek Zamanı (1965) Filminin Anlatısal ve Görsel Yaklaşımının Tasavvuf Nazarından İncelemesi
Künye
KESKİN, Suphi. ''Zatına Mir’at Edindim Zatını: Sevmek Zamanı (1965) Filminin Anlatısal ve Görsel Yaklaşımının Tasavvuf Nazarından İncelemesi.'' FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 13 (2019): 313-334.Özet
Surete âşık olma temasının Divan şiirinde ilk kez işlenmesine Nizâmî-i Gencevî’nin
Husrev ü Şirin (1281) adlı mesnevîsinde rastlanmaktadır. Tasavvufta sevme kavramı öte
dünyada olabileceği için fiziki bir yakınlıkla değil, ruhani ve batıni bir anlayışla temsil
edilir. Metin Erksan’ın 1965 yılında çektiği Sevmek Zamanı filmi surete âşık olma konusunu
ele alışında tasavvufi nazarıyla geleneksel Osmanlı edebiyatına yakın durarak
dönemi içerisinde münferit ve özgün bir yer işgal eden, gelenekle biçimsel yeniliği harmanladığı
bir filmdir. Bu yazıda Sevmek Zamanı filmi, özellikle surete âşık olma teması
ekseninde ele alınarak divan şiiri ve tasavvufun nazarından içeriksel, biçimsel ve kurgusal
özellikleriyle incelenmiştir. Falling in love with semblance theme is first encountered in Divan Literature with
Nizâmî-i Gencevî’s Husrev u Şirin (1281) entitled masnawi. According to sufi approach,
it is a target that can be achieved in the afterlife, love in the physical world therefore,
represents a spiritual and esoteric understanding rather than physical proximity. Metin
Erksan’s Sevmek Zamanı / Time to Love (1965) entitled movie locates itself as a genuine
and discrete example of its era through its proximity to traditional Ottoman theme, falling
in love with semblance, in a sufistic approach that combines thematic traditionalism and
cinematographic renewal. With the study, Time to Love and its main theme, falling in love
with semblance is analyzed through the traditional Ottoman poetry and sufistic approach
according to its content, form and editing techniques.