Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAkay, Hasan
dc.contributor.authorEnser, Ramazan
dc.date.accessioned2018-04-25T07:37:46Z
dc.date.available2018-04-25T07:37:46Z
dc.date.issued2018
dc.date.submitted2018
dc.identifier.citationENSER, Ramazan, Sezai Karakoç’un şiirlerinde geleneğin tezahür odakları olarak insan, zaman ve mekân, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2018en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11352/2699
dc.description.abstractBu çalışmada öncelikli olarak, gerek edebî kimliğiyle gerek fikrî ve aksiyoner kişiliğiyle Türkiye’nin geçirmiş olduğu dönüşümde önemli bir yeri olan Sezai Karakoç’un gelenek anlayışı tespit edilmeye çalışılmış ve bundan hareketle Karakoç’un, şiirinde insan, zaman ve mekân kavramlarını algılayış biçimleri üzerinde durulmuştur. İslâmî dünya görüşü çerçevesinde bir gelenek tasavvur eden Karakoç’un, insan, zaman ve mekânı modern şiirin imkânları içinde nasıl algıladığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada, Karakoç’un geleneği, şiirin formel yanının çok ötesinde, Erwin Panofsky’nin ikonoloji olarak adlandırdığı ve bir sanat eserinin arka planında yer alan bütün bir dünya görüşü ve evren tasavvuruna göre şekillenmiş, dinî özü baskın bir düşünce yapısı anlamında kullandığı belirlenmiştir. Karakoç, modernitenin “Tanrı-doğa-insan” üçlüsünde Tanrı’nın çıkarıldığı ve ilahi ilkelerden bağımsız işleyen bu mekanik doğa ve insan algısının insanlığı gelenekten kopardığını ve büyük felaketlere götürdüğünü ileri sürerek eleştirir. Bunun yerine insanın ve doğanın, dinin özü anlamına gelen metafiziğin hayata yeniden hâkim kılınması gerektiğini ve buna göre “diriliş” insanı adını verdiği bir insan modeli teklif eder. Zaman konusunda da, geçmişi önemsemeyen, sürekli bugünü öne çıkaran ve geleceği referans gösteren modernitenin ilerlemeci, lineer zamanı yerine bütün geleneksel toplumlarda ortak olan ve teodise ve ilahi adalet sorunlarını çözen döngüsel zaman anlayışının benimsendiği görülmüştür. Karakoç, bir bozuluş ve çöküş olarak gördüğü modern zamanın, İslam’ın dirilişi ile son döngüselliğini yaşayacağı düşüncesindedir. Karakoç’un şiirinde mekânın, gelenek ve uygarlık kavramlarıyla bağlantılı olarak geniş anlamda İslam uygarlığının hayat bulduğu bütün bir coğrafya, dar anlamda ise bu uygarlığın görünen yüzleri olan İslam şehirleri şeklinde algılandığı ve yansıtıldığı görülmüştür. Bu çalışmada, Karakoç’un İlahi hakikatlerin yansıması olarak gördüğü geleneğin yeniden canlandırılmasının aktörü, alanı ve süreci olarak insanı, zamanı ve mekânı gördüğü sonucuna varılmıştır.en_US
dc.description.abstractIn this work, first of all, both literary, intellectual and activist identity of Sezai Karakoç who has important place in Türkey’s transition, and Karakoç’s view of tradition and from this point, how he percieves the concepts of man, time and place in his poems have been taken into account. Also it has been tried to determine how Karakoç, who conceived a tradition within the framework of the Islamic worldview, percieves man, time and place within the possibilities of modern poetry. In the study, Karakoç uses the term “Tradition”, far beyond the formal side of poetry, as the structure of thought in which religious is dominant, has been shaped by the conception of the universe and the whole worldview behinde the artwork which Erwin Panofsky calls iconography. Karakoç criticizes that modernity, by canceling out God from the trinity of "God-nature-man", operates independently of the divine principles and seperates humanity from tradition and leading to the destruction of humanity by exposing perceotions of mechanical nature and man. Instead, he proposes a human model, named man of “resurrection”, in which the metaphysical meaning of man and nature, the essence of religion, must be re-judged. Regarding time, against the modernity, which does not care about the past and always emphasizes the present and refers to the futuristic devlopmental lineer time, he advocates theodicy and divine justice problems which are common to all traditional societies. Karakoç thinks that modern time, which is seen as a deterioration and collapse by him, will experience the last cycle with the resurrection of Islam. Place, in the poem of Karakoç, has been seen that the whole geography where Islamic civilization lives in the broad sense in connection with the concepts of tradition and civilization, and in the narrow sense it is perceived and reflected as Islamic cities which are the visible faces of this civilization. In this work, it has been concluded that Karakoç sees man, time and place as the reflection of divine truths and actor, field and process of the revival of the tradition.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleSezai Karakoç’un şiirlerinde geleneğin tezahür odakları olarak insan, zaman ve mekânen_US
dc.typedoctoralThesisen_US
dc.contributor.departmentFSM Vakıf Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.contributor.institutionauthorEnser, Ramazan


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster