Bir büyük adam bir küçük mekan Yahya Kemal Müzesi tasarım önerisi
Künye
DİLAVEROĞLU Büşra, Bir büyük adam bir küçük mekan Yahya Kemal Müzesi tasarım önerisi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2013.Özet
Bu çalışma Yahya Kemal’in yaşamından, yazdıklarından ve hakkında yazılanlardan yola çıkarak bir mekânsal tahayyül ile müze mekânı tasarımı oluşturma denemesidir. Tek başına bir Yahya Kemal biyografisi, bir müzecilik tarihi anlatısı, bir mekân tartışması olmayı hedeflemez, fakat bütün bölümlerin birbiri içinden ya da birlikte akarak oluşturmaya çalıştığı bir tarihsel/ şiirsel/ mimari/ edebi evrenin düşünsel bir tezahürü olmayı hedefler.
Bu anlamda Yahya Kemal’in kültürü, dili, musikiyi anlama biçimi (sanata bakışı), tarih anlayışı, tarihin içinden siyaseti sorgulayışı, dönemin koşulları ve yazarın yıllar boyu yaptığı elçilik görevleri ayrı ayrı ele alınarak, yazarın bağlamı saptanmaya çalışılmıştır. Batılılaşma dönemi tartışmalarının, dilde yenilik hareketlerinin, modernizmin biçimsel arayışının içinde kendine seçtiği yol, metinsel izler üzerinden aranmıştır. Bu bağlamda Yahya Kemal’in gelenekleri ile düşünsel ve eylemsel bir bütün oluşturagelmiş, iç tutarlılığı ve bütünselliği ile ahenk içinde akan bir toplumsal düzenin çatırdayan temellerinin sancısını görmek mümkündür.
Bir temsili mekân olarak müzenin tarihsel süreci, bu süreç içinde bireyin müze ile kurduğu etkileşimin paralelinde ele alınmaya çalışılmıştır. Modern öncesi dönemin nadire kabinelerinden, modern dönemin sanat müzelerine kadar, müzeye teorik bir bakış ve bu süreçte disipliner bir yapı olan müze kavramının da birey ile pasiften aktife evrilen süreci saptanmaya çalışılmıştır. Müzelerin bu anlamda mekân ile sosyolojik olarak kurduğu ilişki, teknolojik deneyimlerin de desteği ile müze mekânı olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Medresesi’nin sıbyan mektebi ile ilişkilendirilmeye çalışılmıştır.
Bütün bu kavramsal tartışmaların üzerine temelleneceği zemin ise Yahya Kemal’in şiirinin kaynaklarıdır. Işık, ayna, hafıza, kelimeler, zaman, mekân, mimarlık, sonsuzluk, kimlik, ses gibi kavramlar üzerinden bir okumayla, başlangıçta biyografisi ile anlaşılmaya çalışılan Yahya Kemal, bu defa şiirinin içinden yakalanmaya çalışılmıştır. Yahya Kemal’in şiirsel evreniyle sembolik olarak ilişki kurduğu düşünülen her kavram önce birer çağrışım olarak bırakılmış ve sonra bu izler birer birer fiziksel mekâna dönüştürülmeye çalışılmıştır.
This study is an attempt to create a design of a museum space by inspiringly using the spatial imagination of Yahya Kemal’s life, his writings and articles about him. It does not mean to be a stand-alone biography of Yahya Kemal or a discussion of museum history or a debate of a space. But this meant to be a sign of an intellectual universe of an historical / poetic / architectural / literary world either by letting flow each piece of this work together or each piece through the other.
In this context, Yahya Kemal’s perception of culture, language and music (view of art); his understanding of history and questioning of politics from within the history have all been tried to be determined by individually taking the author’s conditions of time and the circumstances during his ambassadorship into account. His self-selected way in the middle of westernization discussions, new language movement and modernism’s formal quest has been inspected over the textual traces. It was there possible to see the agony of the beginning of a social system collapse which was initially a whole with Yahya Kemal’s traditions both intellectually and operationally. The historical process of a museum as a representative space has been discussed in parallel to the interaction created by the individuals with the museum during the same time period. Moreover, it has been attempted to create a theoretical view of the museum ranging from cabinets of curiosities of pre-modern era to the art museums of modern times. And also the evolution of museum-concept from a passive to an active position by interacting with individuals during the same time period has been stated. The sociological relatedness between the museum and the space in the given context has been tried to apply to Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Madrasah’s infants' school with the support of technological advances. The ground on which all this conceptual discussions will be based, is the sources of Yahya Kemal’s poetry that is shaped around the concept of light, mirrors, memory, words, time, space, architecture, eternity, identity and voice. In the design period, all the terms which are thought to have a symbolic relation with Yahya Kemal’s poetical world left alone as a connotation, and then these tracks, one by one, were attempted to turn into a physical space.