XX. Yüzyıl Türk Romanında Engelli Karakterlerin “Küçük Ağa” ve “Köyün Kamburu” Romanları Çerçevesinde Değerlendirilmesi
Citation
ACAR, Mehpare Tuba, XX. Yüzyıl Türk Romanında Engelli Karakterlerin “Küçük Ağa” ve “Köyün Kamburu” Romanları Çerçevesinde Değerlendirilmesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2015Abstract
Engellilik tüm toplumlarda mevcut olan ancak farklı şekillerde adlandırılan, algılanan ve tanımlanan bir olgudur. Toplum içerisinde yüksek oranda yer alan engellilerin yirminci yüzyıl edebiyatının başat türü olan romanlarda aynı düzeyde temsil edilmediklerini söylemek mümkündür. Türk romanı açısından konu ele alındığında, modernleşmenin halkla bağlantısını sağlayan ve etkili araçlarından biri olan romanlarda engelliler daha çok varlık bulamayan özneler olarak “sahnenin dışında” kalanlar arasında yer alırlar. Yüzyılın başlarında savaşlardan yeni çıkmış, gazi ve hasta olan bireylerin yoğun olduğu bir dönemde yazarlar, gerçek yaşamdaki bu bireyleri ve hayatlarını anlatmayı tercih etmeyip daha çok "normal" karakterlerin yer aldığı kurgusal romanlar yazmayı tercih ederler. Yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde ise toplumsal gerçekliği savunan yazarlar tarafından engelli karakterlerin kahraman olarak seçilmeye başlandığı görülür.
Bahsedilen süreçle ilgili olarak öncelikle tezin birinci bölümünde tanımlama sorunu, tarihsel arka plan ve norm kavramına değinilmiştir. İkinci ve üçüncü bölümde konuyla ilgili temsil etme imkânına sahip olan, Tarık Buğra’nın Küçük Ağa romanında yer alan “Çolak Salih” ve Kemal Tahir’in Köyün Kamburu romanında yer alan “Çalık Kerim” karakteri “engellilik” bakış açısıyla okunarak dördüncü bölümde adı geçen karakterler benzeyen ve ayrılan özellikleri açısından mukayese edilmiştir.
Son olarak tezde incelenen her iki karakterin, engellilerin romanlarda yer alma şekillerine göre belirlenmiş olan kalıplara uyan yönlerine ve “Çolak Salih” karakterinin bu kalıpları aşan yönüne dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Disability is present in all societies but it is a phenomenon called different, detected different and positioned different. It is possible to say that disabilities who is highly placed in society are not represented at the same level in the dominant species novel of twentieth century literature. Considering topic in terms of Turkish novel; in the novels which is providing public connection and one of the active tools disabled people take place among "Rest out of the scene" as subjects that unable to find assets. At the beginning of the century, in period of fresh out of the war veteran and the individual patient are intense, authors prefer to write fictional novels in which describe "normal" characters who has standardized life instead prefer to describe these individuals and their life living in real life. In the second half of the century, it is seen that disabled characters start to be chosen as hero by authors advocating social reality.
In the first part of the thesis, regarding the mentioned process primarily identification problem, historical background and the concept of the norm was mentioned. In the second and third parts having the opportunity to represent on the subject, “Çolak Salih” from Tarık Buğra's Küçük Ağa and “Çalık Kerim“ from Kemal Tahir's Köyün Kamburu was compared by reading from the point of view "Disability" and similar and separated features of both character.
Finally in examined thesis has been tried to retreat attention to direction to conform to the mold which is set to take place in the novel in the way of persons with disabilities and direction of “Çolak Salih” character which exceeds those patterns.