Beylerbeyi Sarayı 21 Numaralı Odanın Mekan Analizi ve Restorasyonu
Künye
GÖK, Merve, Beylerbeyi Sarayı 21 Numaralı Odanın Mekan Analizi ve Restorasyonu, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2015Özet
Sarayların, her ülkenin mimarisinde, kültür ve değerlerinde özel bir yeri vardır. Hükümdarlar, padişahlar ve aristokratlar tarafından yaptırılan saraylar diğer yapılara nazaran daha görkemli olup, bunun yanı sıra, toplumların sanat ve mimarlık anlayıĢını yansıtan eserleri oluşturlar. Saraylar, aynı zamanda elit grubu oluşturan hükümdar ve yakın çevresinin ideolojileri doğrultusunda sanat ve onların kültürlerindeki yönlendirmedeki etki paylarının ne olduğu hakkında fikir veren yapılar topluluğudur. Bu bağlamda, Osmanlı sarayları da bunları en iyi yansıtan kendine has yapıya sahiptirler ve sivil mimarinin baĢ tacı niteliğindedirler.
Türklerin ilk saraylarından itibaren ortaya koyduğu eserler, söz konusu yapılar, Doğu kaynaklı Ġslâm mimarisi geleneğine bağlı köşk ve kasırların temel öğesini oluşturduğu yapı komplekslerinden meydana gelen bir nevi saray mimarisi özelliği gösterir. Söz konusu yapılar, Osmanlı toplumunun Batı‟ya açılma evresinin başlangıcını oluşturan Lâle Devri‟nden itibaren klasik tarzdan farklı bir tarza doğru yönelmiştir. Osmanlı Devleti‟nde, “Batılılaşma” olarak tanımlanan ıslahat ve yenileşme hareketlerinin saray erkânı tarafından yönetilmesi, buna binaen, söz konusu yapılardaki bu değişimlerin daha hızlı olmasını sağlamıştır. Bu bağlamda ele alındığında, Sultanların Batılılaşma politikasına ilişkin yönetim anlayışı ve yaşamlarındaki değişimle, görsel ifadesinin yeni bir şekle dönüşmesinin en güzel örneğini saraylar mimarisinde kendini bulmuştur. Batılılaşmanın getirdiği yeni süreç içerisinde, 19.yy‟daki saraylar en büyük ve en önemli yapılar olarak ve bunun sonucunda değişen değer yargılarını en iyi şekilde yansıtan mimari eserler olarak kendi yerlerini almışlardır. Devletin zirvesi konumundaki, kendi eserlerin temsil edildiği bu sarayların incelenmesi, dönemin soysa-kültürel yapısı, eğilimler ve sanatsal etkilenmelerin ortaya çıkması bunun ele alınması önem arz etmektedir. Geçmişten yakın tarihli geçmişimize kadar olan süreçte, devletin yönetim merkezi ve padişahların evi olan bu saraylar hakkında bilgi edinebilmemiz kaynaklar incelendiğinde oldukça zordu. Ancak ayrıntılı ve derinlemesine yapılacak araştırmalar bugüne gelindiğinde bu saraylar hakkında bilgilerin az olmadığını söylemek gerekir.
Bu açıdan ele alındığında, söz konusu yapılar üzerinde son yıllarda giderek artan bir çalıĢma görülmekle birlikte, baĢta Dolmabahçe Sarayı olmak üzere daha çok araĢtırmaların yapıldığı ve oluĢturulan eserler üzerinde yoğunlaĢıldığı, bir yazlık saray olarak inĢa edilen Beylerbeyi Sarayı üzerinde fazla durulmadığı izlenmektedir.
AraĢtırma konum olan Beylerbeyi Sarayı 21 No‟lu lambrili odanın mekan analizi ve restorasyonunu ile; iç mekan restorasyonu, mobilya rölövesi, plan, kesit çizimlerim ve arĢivlerden alınma cephe çizimleri, fotoğraf albümü, ekler listesi ve Beylerbeyi Sarayı içerisindeki 21 No‟lu doğramalı odanın mekan iĢlevini gösteren bilgiler, sonraki nesillere aktarmada kaynak oluĢturacak ve arĢivlenecek ayrıca iç mimarlık, mimarlık tarihi, mekân restorasyonu olgusunun geliĢimine katkıda bulunacaktır. Historical palaces have a special status in the architecture, culture and values of each country. The palaces that built by rulers, sultans and aristocrats are more stately than the other structures, as well as they reflect the community‟s understanding of art and architecture. They also share ideas about the ideology and art of style of the rulers and their relatives that make up elite groups, and their effects of orientation in their culture. In this context, the Ottoman Palaces have their own unique structure that reflects these things at its best and qualifies as the crown jewel of civil architecture.
The historical works of the Turks, revealed from the first built palace and involved structures are related with eastern origin islamic architecture, which villas and pavilions form the basic elements of building complex and indicates palace architecture. In this respect, those structures are directed towards a different style from the classic style since the Tulip Era which is the opening phase of Ottoman Community to the West. The courtier‟s management of the reform movements which defined as „‟westernization‟‟ in Ottoman Empire has led the changes in the structures much faster way. When considered in this context, the best example of transformation of sultan‟s management philosophy and life on the westernization policy found itself with new form of visual expression in palace architecture. In the new process of this westernization, palaces had their own place in 19th century as they are the largest and the most important buildings and the architectural works that reflect the best changes of the values. As taken in this context, the examination of the state‟s top position palaces that represent historical works, socio-cultural periods, emergence of trends and artistic influences, has urgent importance. Between the process from the past until our recent history, it was quite difficult to obtain information about these palaces that are state‟s administrative and living places of sultans. However, when it comes to today, detailed and in-depth studies will be to say that informations about those palaces are not in the least. From this perspective, there are increasingly studies seen on such structures, in particular Dolmabahce Palace, but it has not seen more focus on the Beylerbeyi Palace which built as summer palace. In this context my research subject, Beylerbeyi Palace, number 21- Wooden Molding room; it‟s space analysis, restoration that containing interior restoration, furniture statsitical survey of plan, section fronts drawing sketches that taken from the archive, photo album, adding list and the information, shows function of the room. And this study will create a resource transfer to next generations and will be archived as it will contribute the development of spaces in palaces, interior design and architectural history.