İktidar-dil ilişkisi bağlamında Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanı üzerine bir inceleme
Künye
GÜLLÜK, Derya, İktidar-dil ilişkisi bağlamında Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanı üzerine bir inceleme, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2017Özet
Bu çalıĢmada, modern toplumda iktidarın tezahürleri üzerinde duran Michel Foucault‟nun iktidar kavramından yola çıkılarak, Oğuz Atay‟ın “Tutunamayanlar” romanındaki iktidar odakları belirlenmiĢ ve iktidarın kullanmıĢ olduğu otoriter dilin Atay tarafından ne Ģekilde yıkıma uğratıldığı verilmeye çalıĢılmıĢtır. Mutlak doğru olduğu iddiasıyla ortaya çıkan ve kendi meĢruiyetlerini korumak adına bütün sesleri susturarak teksesli bir yapıya bürünen her türlü iktidar odağının karĢısında konumlanan Atay, kullanmıĢ olduğu ironik dil, parodi ve pastiĢ gibi postmodernist tekniklerin yazara sunmuĢ olduğu imkanların ıĢığında bu yapıyı derinden sarsmaya çalıĢmıĢtır.
Batı karĢısında gecikmiĢ bir modernlik yaĢayan Türkiye‟nin kültürel iklimi de bir krize doğru sürüklenmiĢ ve bunun bir alametifarikası olarak mihenk noktasını kaybeden Türk modernleĢmesi giderek otoriterleĢen teksesli bir iktidara dönüĢerek gerek birey gerekse de toplum üzerinde baskıcı bir dil yaratmıĢtır. Atay, bir yandan bu baskıcı dili yıkıma uğratma çabası içerisine girerken, bir yandan da geleneksel kurumların, otoriter ve ezberci diline eleĢtiri getirebilmiĢtir. Ġktidar, bireyin maduniyetini dil yoluyla –iktidarın oluĢturmuĢ olduğu otoriter ses- yaratırken, Atay da iktidarın dilini onun kullanmıĢ olduğu dil üzerinden ironik bir anlatımla yıkarak, iktidarın dilini itibarsızlaĢtırmıĢ ve bu ciddi dili gülmenin dönüĢtürücü gücüyle yıkıma uğratmaya çalıĢmıĢtır. Bu bağlamda, çalıĢmamızda, “Tutunamayanlar” üzerinden belirlediğimiz iktidar odaklarının Atay‟ın diliyle hangi noktalarda ve ne Ģekilde yıkıma uğratıldığını vermeye çalıĢıyoruz. In this work, power centers in Oğuz Atay‟s novel „‟Tutunamayanlar‟‟ have been identified based upon the term „‟power‟‟ by Michael Foucault who dwells on the appearance of power on modern societies and „‟how the authoritarian language of power centers was destroyed by Atay‟‟ has been tried to be shown. Atay , who positions himself against every kind of power center , which comes out claiming that there is an absolute truth and turns into a one-voiced structure silencing all the voices to protect their own legitimacies , has tried to give a deep shock to that structure in the light of opportunities that the post modernist techniques he uses such as ironical language, parody and pastiche presents to the author .
Turkey, which goes through a late modernity against the Western societies, has also lost its cultural climate dragging into a crisis and as a trademark of this, Turkish modernization which lost its touchstone, has created an oppressive language on both individuals and societyx, turning into a one-voiced power getting authoritarian slowly. Atay, has also made criticism on the authoritarian and rote teaching language of traditional foundations while trying to destroy that oppressive language. While the power creates the subalterns of individuals through the language – the authoritarian voice created by the power -, Atay has disgraced the language of the power and attempted to destroy this staid language with the transformative force of laughing, destroying the language of the power through an ironical manner of telling. In this case, in our work, we are trying to show how and where the power centers, which we had determined through “Tutunamayanlar”, were destroyed by Atay‟s languauge .