BM Güvenlik Konseyi Kararları Çerçevesinde Mali Krizi
Künye
DEMİREL, Naim. "BM Güvenlik Konseyi Kararları Çerçevesinde Mali Krizi." FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 11 (2018): 29-54.Özet
Birleşmiş Milletler kuruluşundan bu yana özellikle 90’lı yıllardan sonra aktif olarak
uluslararasası barış ve güveniği koruma kapsamında etkin kararlar almaya başladı. Özellikle
Yugoslavya kriziyle birlikte uluslararası toplumda uluslararası barış için bir umut
doğdu. Artık soğuk savaş sona ermiş her iki bloğa ait devletler bir araya gelerek uluslararası
barış için birlikte karar alabilir duruma gelmiştir. Hatta BM Güvenlik Konseyi
uygulamalarında uluslararası ilişkilerde esaslı bir kural olan “iç işlerine karışma yasağı”
(BM Sözleşmesi’nin 2/7. md) sebebiyle devletler arasında çatışma yokluğuna dayanan
barışın “negatif barış” olarak anlaşılmasından yanında, bir devletin içinde de barış içinde
birlikte yaşamayı ifade eden “pozitif barış” anlamıyla da uygulanması düşüncesi doğmaya
başladı. Fakat bu umut uzun sürmedi. Rusya’nın kısa sürede kendini toparlamasıyla
birlikte yine uluslararası toplumda çıkarlara dayalı kararlar alınmaya başlandı. Mali krizi
bu alanda alınan son ortak kararlardan birisidir. Bu çalışmada Mali krizi çerçevesinde
BM Güvenlik Konseyinin uluslararası barışın negatif anlamının yanında positif anlamı
da kararında esas almış mıdır, sorusunun cevabı aranmaktadır. The United Nations (UN) has adopted effective resolutions since its foundation, particularly
during 1990’s, for the sake of promotion and protection of global peace and
security. Especially following the UN’s firm stance for the Yugoslavia crisis, the hopes
for global peace have remarkably raised. The Cold Was had come to the end and the
states from the opposite alliance blocks of the Cold War were enabled to make decisions
altogether in order to protect global peace. In the UN Security Council’s practice, even
the idea that the concept of “positive peace,” which regards the internal peace of states as
a matter to be addressed by international community, could substitute the concept of “negative
peace,” which implies the peace situation only among states and does not regard
internal peace of states because of the main principle of non-intervention enacted in Article
2/7 of the UN Charter.Nevertheless, these hopes could not last long. As Russia could
gather its strength after a short while, the decision-making mechanism of the international
community became solely interest-based once again. In this article, the author is trying to
examine the question whether the UN Security Council has endorsed the concept of “positive
peace” or “negative peace” while its approach to Mali case, which is a remarkable
international crisis occurred in 2000’s.