Alman imparatoru II.Wilhelm'in Filistin ve Suriye ziyareti (1898)
Künye
SAVAŞ, Merve, Alman imparatoru II.Wilhelm'in Filistin ve Suriye ziyareti (1898), Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2018Özet
Bu tezde, Osmanlı Devleti’nin Almanya Devleti ile 19. yüzyılda kurmuş
olduğu dostluk münasebetleri bir seyahat üzerinden değerlendirilmiştir.
Almanya Birliği’nin 1871 yılında kurulması akabinde tahta çıkan Kaiser II.
Wilhelm, Avrupa da Almanya’nın üstünlüğüne yoğunlaşan Başbakan Bismarck’ın
aksine Weltpolitik olarak adalandırdığı dünya siyasetine tercih etmiştir.Alman
İmparatoru bu siyasetine Osmanlı Devleti ile geliştirdiği ve Osmanlı Devleti’nin de
arzu ettiği yakınlaşmalar üzerinden hayata geçirmeye çalışmıştır. Osmanlı Devleti bu
dönemde birçok problemle uğraşmaktaydı. Uluslararası arenada yalnız bırakılmış ve
toprakları büyük güçlerin saldırısına açık hale gelmişti.Sultan II. Abdülhamid denge
politikalarıyla savaştan uzak durarak topraklarını koruma yolunu seçerken yeni
müttefikler de aramıştır. Bu politikada yer alan en önemli aktör ise Almanya Devleti
olmuştır. Böylece iki devlet arasında geliştirilen dostluk münasebetleriyle yeni bir
döneme girilmiştir.
Bu tezde Osmanlı-Alman ittifakı’nın gelişmesi ve bu çerçevede Alman
İmparatoru’nun doğu seyahatleri özellikle Suriye ve Filistin seyahati incelenerek
Osmanlı-Alman ilişkilerine farklı bir açıdan bakılmıştır. This thesis examines the friendly bilateral relationship established between
the Ottoman Empire and the German state, in the nineteenth century, through a well
documented journey.
After the establishment of the German union in 1871. Kaiser Wilhelm II.
devoted himself to managing the geopolictical situations the world found itself in
(Weltpolitik). This, unlike Prime Minister Bismarck, who had focused on German
supremacy alone. The German Emperor tried to pass on this style of politics to the
Ottomans, through a notable relationship he had developed with them. It has to be
stated that the Ottomans were very open for his political endeavors, as they were
relatively weak during this period. The Ottoman Empire was standing without allies
in the international arena, resulting in their territories becoming vulnerable to attacks
of greater powers. Sultan Abdulhamid II. did his all he could to avoid getting into
any non-essential wars to protect his land, by balancing geopolitics and seeking new
allies. The most important actors involved in this policy of the Sultan were the
Germans. Thus, a friendship between the two powers commenced.
In this thesis, the development of the Ottoman-German alliance and relations
are examined from a different point of view. Namely, by analyzing the Eastern
travels of the German Emperor, especially to Syria and Palestine.