El-Makdisi'nin Ahsenü't-Tekâsim fi Ma'rifeti'l-Ekâlim isimli eserinin değerlendirilmesi ve Türkçe tercemesi
Künye
CİNER, Osman, El-Makdisi'nin Ahsenü't-Tekâsim fi Ma'rifeti'l-Ekâlim isimli eserinin değerlendirilmesi ve Türkçe tercemesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bilim Tarihi Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2018Özet
Bu tezde beşerî coğrafyanın ünlü eseri Ahsenü’t-Tekâsîm fî Ma’rifeti’l-Ekâlîm, Şam ve Meşrik bölgelerinin bir kısmı ve Kirman bölgesi hariç Türkçe’ye terceme edildi. Ayrıca bu tezde Makdisî’nin kısaca, özellikle siyasî bakımdan yaklaşımı ve metodu açıklanmıştır. Makdisî mevcut tek bir siyasî yapının gerekliliğini aramaz. Kendisi hükümdarlar ile olan ilişkilerinde uyumlu biridir. Bunun sebebi İslam Dünyası’nda birleştirici gücün azalmasından dolayıdr. Makdisî, kendisini İslam Dünyası’ndaki dinî kurumlara ve ulemâya yaslamaktadır. Ana mezheplerin hepsinden önce fıkhın bütün müslüman memleketlerinde nasıl uygulandığınıve daha da önemlisi, bu durumun kutsal bir biçimde nasıl ön plana çıktığı ve planlandığını yani bir tür Pax Islamica anlayışını.gösterir. Bu klasik bir sünnî yaklaşımıdır. Dolayısıyla Andre Miquel’in “Makdisî’nin bir Şii dâîsi” olduğu iddiasını inandırıcı bulmayıp kanıtlarla açıklıyoruz. Makdisî’nin Hz. Ali’ye karşı olan sevgisini onun Hanefî ve sûfî olmasndan kaynaklandığını düşünüyoruz. In this thesis, the famous work of human geography, Ahsan at-Taqâsîm fî Ma’rifat al-Aqâlîm (The Best Divisions for the Knowledge of Regions), is translated into Turkish except for part of the Shâm and Mashriq regions and Kirmân. In addition there is a short study in which al-Maqdisî’s approach and method are descrıbed, and particularly his views on political power. Al-Maqdisî is not seeking the present one politıcal system as necesssary. He is adoptable in his dealings with rulers. This is because after the decline over unifying power, al-Maqdisi that the enduring character of the İslamic world lies in its religious institutions, above all the ‘Ulamâ’. He shows how fiqh, above all that of the main schools, is practiced through all the Muslim lands, and, importantly, how this situation is divinely foretold and planned: a kind of Pax Islamica. This is a classic Sunni approach, and we explain that we are not convinced by André Miquel’s argument that al-Maqdisi was a Shiite missionary. Al-Maqdisi has reverence for the caliph ‘Ali, but this is in harmony with his Hanafism and Sufism.