Çok Katlı Konut Binalarında Çekirdekli Sistemlerin İncelenmesi ve Uygulama Örnekleri
Künye
DURAN, Gökhan, Çok Katlı Konut Binalarında Çekirdekli Sistemlerin İncelenmesi ve Uygulama Örnekleri, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2019.Özet
İnsanoğlunun üretmesi ve keşfetmesiyle beraber, teknolojik anlamda ilerlemesi her
geçen zaman diliminde kalabalıklaşması çok katlı binaların ortaya çıkmasında önemli
olmuştur. Bu gelişmelerle yatayda yapılan konut binaları yetersiz kalmış,
kullanıcıların ihtiyacına cevap verememiştir. Diğer bir tabirle arz - talep dengesini
sağlayamamıştır. Çok katlı konut binalarının dönemi de bu şekilde başlamıştır.
Sanayi devrimi geleneksel yapım, tekniklerinin gelişmesi ve malzemelerinin yerine
kullanılmaya başlanan dökme demir binaların geleceğine yön vermiştir. Demir
strüktürlü binalar, 1850 yılı sonrasında büyük ölçüde gelişime sahiptir. 19. yy. ın son
çeyreğinde ise çeliğin kullanımının artmasıyla beraber çok katlı binalar yeni bir ivme
kazandı. İlk örnekleri Amerika Birleşik Devletleri’nde görülen çok katlı bina örnekleri
zaman içerisinde bütün dünyaya yayılım göstermiştir.
Günümüzün vazgeçilmez bir parçası haline gelen çok katlı yapıların tasarımında
taşıyıcı sistemin etkisi mühim bir yer kaplamaktadır. Bu tezde taşıyıcı sistem çeşitleri
örneklerle beraber incelenmiştir. Bu çalışmanın ana başlığını oluşturan, taşıyıcı
sistemin önemli bir elemanı olan çekirdek sistemini konut yapılarında taşıyıcı ve
fonksiyonel olarak ele almak amaçlanmıştır. Çok katlı konut binalarındaki çekirdek
sistemler detaylı bir şekilde incelenmiştir. Çok katlı konut binalarındaki çekirdek
sistemlerinin yakın zamanda var olan uygulamalarıyla da örneklendirmek
hedeflenmiştir.
Birinci kısımda yeni bir yaşam biçimini ortaya çıkaran çok katlı konut binaları ve
çekirdek hakkında ön bilgilere yer verilmiştir. Yüzeysel olarak çekirdeğin tanımı ve
içeriğinden bahsedilmiştir. Tezin amaç, kapsam ve yöntemine dair bilgiler yer
almaktadır.
İkinci kısımda ise çok katlı konut binalarının terminolojisi, tanımı ve tarihsel
gelişimleriyle beraber insanlar üzerindeki sosyal, ekonomik ve psikolojik etkileriyle
birlikte kronolojik şekilde anlatılmıştır.
Üçüncü kısımda ise çok katlı konut binalarında kullanılan taşıyıcı sistemlerin zaman
içerisinde gösterdiği değişim ve gelişim hakkında bilgiler detaylı bir şekilde örnekler
ile verilmiştir.
Dördüncü kısımda ise tezin ana konusunu oluşturan çok katlı konut binalarındaki
çekirdek sistemlerin tanımı, yeri, biçimi, özellikleri, sayısı, bina ile olan ilişkisi ve
geometrisi bütün yönleriyle daha da anlaşılır olabilmesi için örneklerle incelenmiştir.
xxv
Çalışmanın beşinci bölümünde dünya üzerinde farklı bölgelerde yapılmış olan sekiz
adet çok katlı konut binası örnek olarak verilmiştir. Seçilen binaların ikisi Tayland’
dan, bir adet Avustralya, bir adet Tayvan, bir adet İngiltere, bir adet Brezilya, bir adet
İsveç ve bir adedi de İsrail’ den seçilmiştir. Seçilen binaların tümü konut olarak
kullanılmaktadır. Binaların en yükseği, 160 metre yüksekliğiyle Treasure Garden
binasıdır. Binaların en kısa olanı, 85 metreyle Forma Itaim binasıdır.
Çalışmanın son kısmında ise sonuç bölümü yer almaktadır. Elde edilen veriler
dahilinde bölümlerin değerlendirmeleri yapılmıştır. Manufacture and exploration of human beings, technological progress in each period
of time to become crowded in the emergence of multi - storey buildings has been
important. With these developments, the residential buildings in the flat remained
inadequate and could not meet the needs of the users. In other words, supply - demand
balance could not be achieved. This is the period of the multi - storey residential
buildings.
The industrial revolution has guided the future of the traditional construction, the
development of techniques and the use of cast iron buildings that have been used in
place of their materials. Iron-structured buildings, after 1850, greatly improved. 19th
century In the last quarter of the year, with the increase in the use of steel multi-storey
buildings gained a new momentum. The first examples of the multi-storey building
examples seen in the United States have spread all over the world over time.
In the design of multi - storey buildings which have become an indispensable part of
our day, the effect of the carrier system takes an important place. In this thesis, types
of carrier systems are examined together with examples. The core of this study, the
core system, which is an important element of the carrier system is intended to handle
the functional and functional structure of residential buildings. The core systems in
multi - storey residential buildings are examined in detail. It is also aimed to exemplify
the core systems of multi - storey residential buildings with their recent applications.
In the first part, preliminary information is given about multi-storey residential
buildings and cores which reveal a new life style. The definition and content of the
nucleus are superficially mentioned. Information on the purpose, scope and method of
the thesis is given.
In the second part, the terminology, definition and historical development of multistorey
residential buildings are explained chronologically together with their social,
economic and psychological effects on people.
In the third part, information about the change and development of the carrier systems
used in multi-storey residential buildings are given in detail with examples.
In the fourth part, the definition, location, form, number, structure, relationship and
geometry of the core systems in the multi-storey residential buildings, which constitute
the main subject of the thesis, are examined with examples to make them more
understandable in all aspects.
xxvii
In the fifth part of the study, eight multi-storey residential buildings in different regions
of the world have been given as examples. Two of the selected buildings were selected
from Thailand, one from Australia, one from Taiwan, one from England, one from
Brazil, one from Sweden and one from Israel. All selected buildings are used as
dwellings. The highest building is the Treasure Garden building with a height of 160
meters. The shortest of the buildings is the Forma Itaim building at 85 meters.
In the last part of the study, the conclusion section is included. The evaluations of the
departments were made within the data obtained.