Konya Mevlana Müzesinde Bulunan 68-69 Numaralı Divan-ı Kebîr’in Tezyîni Açıdan İncelenmesi
Citation
ACUN, Fatma Betül, Konya Mevlana Müzesinde Bulunan 68-69 Numaralı Divan-ı Kebîr’in Tezyîni Açıdan İncelenmesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Geleneksel Türk Sanatları Anasanat Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2019.Abstract
Anadolu Selçuklu Sanatı deyince hiç kuşkusuz akla XII. ve XIII. yüzyıllarda
Anadolu’da inşa edilmiş olan mimari yapılar gelmektedir. Göçebe Türkmen boylarının
yerleşik hayata geçişinin en bariz sembolü olan bu yapılar başta camiler olmak üzere medrese,
han, kervansaray, türbe, köşk ve şehir surlarıdır. Bu yapıların üzerindeki bezemeler oldukça
yoğundur. Geometrik desenlerin ön planda olduğu tezyinatta rumi kompozisyonları ile
birlikte bitkisel motifler de kullanılmıştır. Anadolu Selçuklu üslubunu okuyabilmek açısından
önemli bir yere sahip olan mimari eserlerin yanında kitap sanatları da Selçuklu Sanatına ışık
tutmak açısından kıymetlidir.
XIII. yüzyılda Anadolu’ya göç etmiş birçok alim ve mutasavvıfın kaleme almış
oldukları eserler ilim ve irfan açısından önemli olmakla birlikte sanat değeri de
taşımaktadırlar. Bu dönemde Anadolu’ya göç ederek Türk halkını yaşantısı ve eserleri ile
etkilemiş ve yön vermiş isimlerden birisi de Mevlana Celaleddin Rumi’dir. Mevlana’nın
eserleri Mesnevî, Divan-ı Kebîr, Fîhi Ma Fîh, Mecalis-i Seb’a, Mektubât ve Rubaiyât Farsça
kaleme alınmış ve edebî yönü de oldukça kuvvetli eserlerdir. Edebî olarak sanat yönü
gelişmiş bu eserlerin Mevlevilik yolunun öğretisini içermesi ve Mevlevilikte sanatın yerini
göstermesi açısından da ayrı bir önemi vardır.
XIV. yüzyılda Mevlana’nın eserlerinin özellikle Mevlevi sanatkarlar tarafından
çoğaltılarak istinsah edilmesi yaygınlaşmıştır. Kendisi de bir Mevlevi olan Emir Satı el-
Mevlevî’nin yine bir Mevlevî olan katip Hasan b. Osman’a hazırlatmış olduğu eserler
Selçuklu üslubunu kitap sanatları üzerinden okuyabilmeye olanak sağlamaktadır. Bu
çalışmada tezyini açıdan incelemesi yapılan Konya Mevlana Müzesi 68-69 numaralı Divan-ı
Kebîr, Anadolu Selçuklu kitap sanatlarına kaynak teşkil etmesi bakımından önemli bir
konuma sahiptir. When we talk about Anatolian Seljukian art without doubt we think about
architectural buildings that are constructed in XII. and XII. centuries. These buildings which
are composed of mosques, madrasas, inns, caravanserais, tombs, pavilions and city walls are
the most apparent symbols of the transition of Turkish nomadic tribes to a settled life. The
decorations in these structures are very rich. While geometric patterns are at the forefront of
these ornaments, rumi compositions and plant motifs are also used in them. Along with the
architectural buildings that are really important in understanding the Anatolian Seljukian
style, the artworks in the books are also essential in shedding light to Seljukian art.
As these works written by many scholars and Sufis that migrated to Anatolia in XIII.
century are crucial in terms of knowledge they are also valuable with regards to art. One of
the figures who migrated to Anatolia and who have affected and dominated the Turkish
society with his life and works is Mevlana Celaleddin Rumi. Mevlana’s works such as
Mesnevî, Divan-ı Kebîr, Fîhi Ma Fîh, Mecalis-i Seb’a, Mektubât and Rubaiyât are written in
Persian and are strong in literature. These literary works which are developed in art are
essential in demonstrating Mevlevi teachings and showing the place of art in Mevleviyeh.
During XIV. century it became a widespread practice to reproduce the works of
Mevlana by copying them especially the Mevlevî artists. The works prepared by clerk
Mevlevi Hasan b. Osman upon the request of Emir Sati El-Mevlevî’s enable us to examine
Seljukian art through books. Konya Mevlana Museum’s Divan-ı Kebîr which is numbered 68-
69 that is studied in this work is important because it provides a basis for Anatolian Seljuk
book art.