Kent Mekanında Gündelik Yaşam Pratiklerini Etkileyen Sınır Tanımlayıcıların Betimlenmesine Yönelik Bir Deneme – Üsküdar Örneği
Künye
ÇİFTÇİ, Ümmü, Kent Mekanında Gündelik Yaşam Pratiklerini Etkileyen Sınır Tanımlayıcıların Betimlenmesine Yönelik Bir Deneme – Üsküdar Örneği, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2019.Özet
Kentsel mekân insanın toplumsal yaşantısını sürdürdüğü bir alandır. İnsan burada
hem fiziksel çevre ile hem de diğer insanlar ile bir ilişki içerisinde hareket eder. Bu
ilişkiler insanın kentsel mekândaki gündelik pratiklerine etki eder bir düzeydedir.
İnsan gündelik pratikleri sayesinde kentsel mekânda kendi yaşanan mekânını
oluşturur. Bu mekânın sınırları iletişim halinde olduğu çevre ve insanlar vasıtasıyla
çizilir. Bu sınırların anlaşılması kentsel mekâna yapılacak müdahalelerin
sonuçlarının ne olabileceğinin tahmin edilebilmesi ve toplumun yaşamsal değerlerine
uygun çevreler tasarlanması bakımından önemlidir. Bu sınırların ne olduğunun ve
nasıl oluştuğunun anlaşılmasına yönelik olarak bu çalışma yapılmıştır.
Birinci bölüm giriş bölümüdür. Bu bölümde tezin amacı, kapsamı ve araştırma
sürecindeki kısıtlılıklar anlatılmıştır.
İkinci bölümde kentsel mekân da gündelik yaşam ve sınır tanımlayıcıları
anlatılmıştır. Bu bölümde; kentsel mekânda süregiden gündelik yaşamın anlamının
önemine vurgu yapılmış, bu anlamın kavranmasına yönelik olarak fenomenojinin
insan ve çevre ilişkilerini ele alış biçimi tartışılmıştır. Sınır kavramı ve mekânla olan
ilişkisi yine bu bölümde incelenmiştir. Mekânın iki farklı boyutu olan fiziksel mekân
ve yaşanan mekânın sınırları anlatılmaya çalışılmıştır. Tezin amaç ve kapsamına
yönelik olarak yaşanan mekânın sınır tanımlayıcıları daha detaylı olarak ele
alınmıştır. Yaşanan mekânın sınırlarının oluşumu insan-insan ve çevre-insan ilişkileri
bağlamında açıklanmaya çalışılmıştır.
Tezin üçüncü bölümünde gündelik yaşam pratiklerini etkileyen sınır
tanımlayıcılarının kentsel mekânda fenomenolojik bir yöntem ile keşfedilmesini ve
betimlenmesi süreci anlatılmıştır. Alandan elde edilen veriler ile sınır tanımlayıcılar
muhatapları bakımından insan-insan ve çevre-insan ilişkilerinde sınır tanımlayıcılar
olarak gruplandırılmıştır. Bulgular detaylı bir şekilde betimlenmiş ve literatürden
desteklemelerde bulunulmuştur.
Sonuç olarak kentsel mekânın yaşamsal değeri ile birlikte ele alınması gerekliliğine
vurgu yapılmıştır. Urban space is an area in which people continue to their social life. Here, people act
in a relationship both with the physical environment and with other people. These
relationships affect people’s everyday life practices in urban space. People create
their own living space in urban space because of their everyday life practices. The
borders of this space are drawn through the physical environment and people in
which both are incommunication. Understanding these borders is important in terms
of predicting the consequences of interventions in the urban space and designing
environments in line with the vital values of society. This study was conducted to
understand what these borders are and how they are formed.
The first part is the introduction. In this part, the purpose, scope and limitations of
the research process are explained.
In the second part, everyday life and border definers in an urban space are explained.
In this chapter; the importance of the meaning of everyday life in urban space is
emphasized, and the way phenomenology is handled in relation to human and
environment is discussed in order to comprehend this meaning. The concept of
border and its relationship with the space are also examined in this section. Physical
and experienced space’s borders tried to be explained which are both different layers
of space. For the purpose and scope of the thesis, the border definers of the living
space are discussed in more details. The formation of the boundaries of the
experienced space has tried to be explained in the context of people-people and
environment-people relations.
In the third part of the thesis, the process of the discovery and description of the
border definers that affect everyday life practices in urban space with a
phenomenological method is explained. With the data obtained from the field, border
definers are grouped as in people-people and environment-people relations in terms
of their interlocutors. The findings are described in detail and supported by literature.
As a result, it is emphasized urban space should be considered together with its vital
value.