Osmanlı Sefirlerinin Gözünden 18. Yüzyıl Osmanlı- Avusturya Münasebetleri
Künye
KUYUCU, Bahadır, Osmanlı Sefirlerinin Gözünden 18. Yüzyıl Osmanlı- Avusturya Münasebetleri, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2020.Özet
Osmanlı Devleti, XIV. yüzyılda Balkan topraklarına ayakbasmasıyla birlikte burada ilerleyişini de devam ettirdi. Fetihler, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avusturya hudutlarına kadar dayandı. 1526 Mohaç Meydan Muharebesi, Osmanlı ordusunun galibiyeti, Macar birliklerinin dağılması ve kralları II. Lajos’un öldürülmesiyle sonuçlandı. Yeni Macar kralının kim olacağı tartışmaları Osmanlı-Avusturya münasebetlerinin ilk adımı olacaktı. İki devlet arasında sınır mücadeleleri, ticari ilişkiler ve siyasi çıkar çekişmeleri böylece başlayacaktı.
XVI. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar devam eden Osmanlı-Avusturya münasebetlerinde elçilerin rolü oldukça önemlidir. Elçilerin görevlendirilmesinin başlıca sebepleri; uzun süren savaş dönemlerinde barış müzakerelerinin başlatılması, tasdikli antlaşma metinlerinin teslim edilmesi, hükümdar değişikliğinin haber verilmesi ve diğer devletlerin üzerine çıkılacak bir seferde teminat olarak gönderilmeleri olmuştur. Bu sebepler dikkate alındığında Osmanlı Devleti’nin, XVIII. yüzyılda en fazla elçi gönderdiği devlet Avusturya’dır.
Osmanlı Devleti tarafından, sair devletlere gönderilen elçilerin kaleme aldığı sefaretnâmeler, gidilen ülkelerin siyasi, askeri, iktisadi, sosyal yapısı gibi alanlar hakkında malumat vermekle kalmayıp; bununla birlikte, devletler arasındaki ilişkiyi anlamamıza da yardımcı olur. Bu tez kapsamında Osmanlı Devleti’nin, XVIII. yüzyılda Avusturya’ya gönderdiği sefirlerin, sefaretnâmelerinde ve giderken yanlarında götürdükleri padişahın name-i hümayunları ile sadrazamın mektuplarında yer alan bilgiler doğrultusunda Osmanlı-Avusturya münasebetleri incelenmiştir. In 14th century as Ottoman Empire entered to the Balkans, the Empire was expanding territories in the region. During the reign of Suleiman the Magnificent conquests expanded to Austria’s frontiers. In 1526 Battle of Mohacs took place between Ottomans and Kingdom of Hungary, in the wake of Ottoman victory, Hungarian army disbanded and King Louis II died. The question of who will be the new King of Hungary was the beginning of conflicts of interests, on borders, trade and politics between Ottoman and Austria.
Ambassadors played significant role in Ottomans-Austria relations between 16th and 20th centuries. The major tasks of the envoys were; to conduct peace negotiations during prolonged wars, delivery of certified treaties, informing in case of a change of a ruler, noticing and giving warrant when commencing of a campaign over a different state. For the above mentioned reasons it was the Austria that Ottomans send most of its ambassadors in 18th century.
The memoirs written by Ottoman ambassadors not only includes country’s political, military, economic and social structures but also it helps us to understand the relationships between the countries. This dissertation analyzes Ottoman-Austria relations in the light of memoires of Ottoman ambassadors in 18th century and letters of Sultans and Grand Viziers.