Anıtlar ve Anma Mekanlarının Dönüşümü Üzerine Değerlendirmeler
Künye
POLAT, Murat. "Anıtlar ve Anma Mekanlarının Dönüşümü Üzerine Değerlendirmeler." Megaron, 14.1 (2019): 51-62.Özet
Mimarisiz yaşayabiliriz, fakat onsuz hatırlayamayız. J. Ruskin, 1849
John Ruskin’in yukarıdaki ifadesinde de belirtildiği gibi mimarlık ve yapılı çevre hafızanın oluşmasındaki en önemli etkendir. Trajedilerle
dolu insanlık tarihinin belki de en önemli olgusu insanın varlığı ve ölümüdür. İnsan kaybedilen/i/leri anma ve varlığının izlerini bu dünyada
bırakma aracı olarak anıtlar inşa etmiştir. Anıt, tarihte yaşanmış büyük olayları, önemli kişilerin hatıralarını sonraki kuşaklara aktarmak için
yapılmış olsa da esas olarak insanın dünyada bir iz bırakma çabası olarak nitelendirilebilir. Anıtlar, küçük bir mezar taşından firavunların büyük
ölçekli mezarlarına, dikili taşlardan, tarihteki önemli kişilerin kahramanlık hikayelerinin tasvir edildiği heykellere insanın varolma, hatırlanma
ve iz bırakma güdüsünü temsil etmesi gibi amaçlarla yapılagelmişlerdir. Bu çalışmanın amacı, Riegl’in eserinde güçlü bir şekilde
vurguladığı insanın kendini kurma becerisinin ortaya çıktığı onyedinci yüzyıldan günümüze klasik “anıt” kavramının geçirdiği transformasyonu
irdeleme ve bilişim çağındaki örnekler üzerinden “anıt”ın günümüzdeki durumuna ait tartışmaya dair bir değerlendirme yapmaktır.
Ele alınan örnekler yirmibirinci yüzyılın ilk periyoduna ait örneklerdir ve yazarın deneyimlediği günümüze ait dört örnek, coğrafyadan
bağımsız ve anakronik olarak ele alınmıştır. Bunlardan birincisi farklı bir arkitektonik dile sahip, topoğrafyayı farklı bir düzlem olarak elen
alan ve Hitler iktidarında yokedilen insan yığınlarını farklı büyüklükteki beton bloklar metaforu ile temsil ettiği mimar Peter Eisenman’a
ait Berlin’deki Holokost Anıtı (2005) dır. Bir diğeri yine Berlin’de yer alan esnek mekan kurgusu, kamusal alan ve özelleşmiş alan arasındaki
farklı kullanıma olanak veren yarışmayla elde edilmiş (2007-2009), Prof. Andreas Meck ve ekibi tarafından tasarlanmış Alman Silahlı
Kuvvetleri Anıt Mezarı dır. Üçüncü örnek 11 Eylül terör saldırılarıyla yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’nin (ikiz kulelerinin) izlerini kullanarak
çöküşü bir metafor olarak kullanan Michael Arad’ın tasarladığı, uzun süren bir sürecin sonunda yine yarışmayla elde edilmiş 9 /11 anıtıdır.
Dördüncü örnek ise, yapımı geçtiğimiz aylarda Norveç hükümeti tarafından farklı gerekçelerle iptal edilen “Bellek Yarası” isimli anıt fikridir. We can live without architecture but we can not remember without it . J.Ruskin, 1849
As John Ruskin mentioned in his works about the monument and memory, architecture and the built environment has a major effect in the
memory. The human history which is full of tradegies, the main aspect of life is the human existence and its death. Therefore the individuals
created their own monuments and memorials as a tool to spread their traces in earth. Monuments are built to comemorize the important characters
of the societies or toe remember the historical events which has an important role in making the history of the society. This article focuses
on mainly the transformation of the monuments and memorials since the first monument was erected in the history till today. The meaning of
the memory today has been discussed regarding four different monuments/memorials such as Holocasut Memorial in Berlin, The Monument
for the German Soldiers in Berlin, 9/11 Memorial in USA and the Johnas Dahlberg’s “Memory Wound” Memorial which has not been realized yet.
Bağlantı
https://www.journalagent.com/megaron/pdfs/MEGARON-69077-ARTICLE-POLAT.pdfhttps://hdl.handle.net/11352/3211