Mısır Baharı Sonrası Ülkenin Siyasî ve Politik Hareketliliğinin Kurgusal İzdüşümü: Bâbu’l-Hurûc ve İzzeddîn Şükrî Feşîr
Citation
ÇELENLİOĞLU, Asiye. "Mısır Baharı Sonrası Ülkenin Siyasî ve Politik Hareketliliğinin Kurgusal İzdüşümü: Bâbu’l-Hurûc ve İzzeddîn Şükrî Feşîr", SEFAD, 44 (2020):15-36.Abstract
1974 yılında Huntigton’un “Üçüncü Dalga” olarak adlandırdığı demokratikleşme süreci başladığından buyana Doğu Avrupa, Doğu Asya ve Afrika’da demokrasiye geçen ülke sayısındaki artışa rağmen, otoriter rejimle yönetilen Orta Doğu ülkelerinin bu dalgadan etkilenmemesi dikkat çekicidir. 2010 yılında Tunus’ta başlayan halk ayaklanması diğer Ortadoğu ülkelerine sıçradığında demokratikleşmeye dair beklentiler, bölge ülkelerinin kendi iç ve dış dinamiklerinden kaynaklanan nedenler sonucu boşa çıkmış, bu hareketlilik yerini devam eden kaos ortamına bırakmıştır. Sosyal zeminden beslenen yazarların bu heyecanı dile getiren eserleri Mısır başta olmak üzere diğer ülke edebiyatlarında yer alırken okuyucu, devrimin tarih sayfalarına yansıyan nesnel ifadeleri yerine bu eylemlerde yer alan tarafların duygusal arka planında yolculuk yapma fırsatı elde etmiştir. Bu çalışma Mısır’da 2011 yılında meydana gelen devrimden bir yıl sonra kaleme alınan ancak; tarihi, siyasi ve politik perspektifin o güne kadar yaşanmışlığından hareketle ülkenin sekiz yıllık geleceğini kurgulayan Bâbu’l-Hurûc adlı romanı sosyolojik ve politik zeminde değerlendirmeyi hedeflemektedir. It is noteworthy that since the democratization process, which Huntigton called the "Third Wave" in 1974, began to increase, the number of countries that went to democracy in Eastern Europe, East Asia and Africa was not affected by this wave. When the popular uprising, which started in Tunisia in 2010, spread to other Middle Eastern countries, expectations regarding democratization have been in vain as a result of the local and foreign dynamics of the countries in the region, and this mobility has been replaced by an ongoing chaos environment. While the works of the authors who are fed from the social ground expressing this excitement take place in the literature of other countries, especially in Egypt, the reader had the opportunity to travel in the emotional background of the parties involved in these actions instead of the objective statements reflected in the history pages of the revolution. This study aims to criticize the novel Bab el-Huruc which was written a year after the revolution in Egypt in 2011 based on the historical and political perspective to date.