Sultanahmet Soğukçeşme Sokağı’nın Yapısal Dönüşümünün İncelenmesi
Künye
AZAKLI, Selen, Sultanahmet Soğukçeşme Sokağı’nın Yapısal Dönüşümünün İncelenmesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Koruma ve Restorasyon Programı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2022.Özet
Soğukçeşme Sokağı, İstanbul Fatih’de Topkapı Sarayı Bab-ı Hümayun Kapısı’ın kuzeybatı cephesinde, Sur-i Sultani ile Ayasofya Camii arasında yer almaktadır. Sur-i Sultani sur duvarları üzerinde sokağa açılan iki koltuk kapısı bulunmaktadır. Kapıların açık olduğu Osmanlı döneminde, sokak konumu itibari ile, Topkapı Sarayı ile Ayasofya Cami arasında geçiş noktası görevi gören tampon bölgedir.
Soğukçeşme Sokağı’ndaki yapılaşmalar Erken Bizans Dönemi’nden Osmanlı Dönemi’ne kadar uzanmaktadır. Bizans döneminde sokak üzerinde iki adet sarnıç yapısı inşa edilmiştir. Osmanlı Dönemi’nde ise 16. yüzyılın ilk çeyreğinde yerleşim yapıları inşa edilmeye başlamıştır. Sokak üzerinde bilinen ilk yerleşim yapısı, 16. yüzyıl başlarında inşa edilip ev ve tekke olarak kullanılmış olan Şeyh Sinan Erdebili Tekkesi’dir. Tekke inşa edildiği 16. yüzyıl içerisinde sökülerek taşınmıştır.Tekkenin varlığı buradaki yerleşim yapılarının erken kanıtlarından biridir. İlerleyen dönemlerde 1740 yılında, Ayasofya İmareti Kapısı’nın karşısına Sur-i Sultani’ye bitişik konumda ev ve tekke olarak kullanılan Nazikî Tekkesi inşa edilmiştir. Sokaktaki geri kalan yapılaşmalar ise, Nazikî Tekkesi’nden Sur-i Sultani Soğukçeşme Kapısı’na kadar uzanan sur hattı boyunca sur duvarına bitişik olarak inşa edilmeye devam etmiş ve 18. yüzyıl içerisinde sokak dokusu oluşmuştur.
Sokak üzerinde yer alan yapılar tarihsel süreç içerisinde tahrip olup özgün kimliklerini kaybetmişlerdir. 1985 yıllarından sonra TURİNG kurumu tarafından sokaktaki konut yapıları yıkılarak yeniden yapılmış, sarnıç yapıları ise temizlenerek yeniden işlevlendirilmiştir. Yıkılıp yeniden yapılan konutlar günümüzde Ayasofya Pansiyonları olarak hizmet verirken sarnıç yapıları restoran ve otel yapılarına hizmet veren birimler olarak kullanılmaktadır. Sokaktaki yapılar, konut kimliklerinden sıyrılarak turistik, ticari faaliyetlerin görüldüğü mekanlar haline gelmiştir.
Çalışma kapsamında, tarihsel süreç içerisinde Soğukçeşme Sokağı’ndaki yapıların ortaya çıkışları ve yapısal dönüşümleri incelenmiştir. Çeşitli yazılı görsel kaynaklardan elde edilen bilgiler ışığında, yapıların tarihsel gelişimleri, yeniden yapım ve onarım süreçleri, mevcut durumları ile geçmiş dönemlerde hazırlanan projeler üzerinden mevcut durumlarının değerlendirilmesi hakkında bilgiler verilmiştir. Soğukçeşme Street is located in Fatih, Istanbul, to the right of the Bab-i Humayun Gate of Topkapi Palace, between Sur-i Sultani and Hagia Sophia Mosque. There are two sofa doors opening to the street on the fortification walls of Sur-i Sultani. During the Ottoman period, when the doors were open, as of street location, it is a buffer zone that served as a transition point between Topkapı Palace and Hagia Sophia Mosque.
The structuring on Soğukçeşme Street dates from the Early Byzantine Period to the Ottoman Period. During the Byzantine period, two cistern structures were built on the street. In the Ottoman Period, the first quarter of the 16th century, residential buildings began to be built. The Sheikh Sinan Erdebili Tekke is known as the first residential building on the street, it was built at the beginning of the 16th century and used as a house and an islamic monastery. The islamic monastery was dismantled and moved in the 16th century. The existence of the islamic monastery is one of the early evidence of settlement structures in here. In the upcoming years, 1740, the Naziki Islamic Monastery which used as a house and a tekke was built adjacent to Sur-i Sultani opposite the Hagia Sophia Imaret Gate. The remaining structures on the street continued to be built adjacent to the fortification wall along the wall line stretches across from the Naziki Islamic Monastery to the Sur-i Sultani Soğukçeşme Gate and the street texture originated in the 18th century.
The buildings located on the street were destroyed in the historical process and lost their original identity. After 1985, the residential buildings on the street were demolished and rebuilt by the TURING institution, and the cistern structures were cleaned and refunctioned. These residental builgins serve as Hagia Sophia Hostels nowadays. The cistern structures are used as units serving restaurant and hotel structures. The buildings on the street have been stripped of their residential identity and have become places where tourist and commercial activities are seen.
Within the scope of the study, the emergence and structural transformations of structures on Soğukçeşme Street are examined in the historical process. In the light of the information obtained from various written visual sources it is informed about the historical development of the structures, reconstruction and repair processes, evaluation of their current situations with the current situations via the projects prepared in the past.