Çok Sesli Bir Yazar: Muhammed el-Bekrî, Hayatı, Eserleri ve Şahsiyeti
Citation
YAZICI, Hüseyin. "Çok Sesli Bir Yazar: Muhammed el-Bekrî, Hayatı, Eserleri ve Şahsiyeti." Şarkiyat Mecmuası, 42 (2023): 185-212.Abstract
Nesebi Hz. Ebû Bekir'e, diğer bir kanaldan da Hz. Peygamber’e kadar dayanan
Mısırlı din adamı, edip, eleştirmen ve düşünür Muhammed Tevfîk el-Bekrî,
Mısır’da 1966 ve 2013 yıllarında yayımlanan iki kitapta ayrıntılı olarak ele
alınmış; ülkemizde ise bir ansiklopedi maddesi dışında hakkında kayda değer
bir araştırmaya rastlanmamıştır. Araştırmalarımız esnasında kendisiyle ilgili
olarak kaleme alınan 2013 tarihli kitabın 1966 tarihli çalışmadan daha tafsilatlı
ve daha ilmî olduğu görülmüştür.
el-Bekrî, mensubu olduğu ailenin maddi imkânları dolayısıyla sağlam bir eğitim
görmüş ve bu eğitim sayesinde çok genç yaşta el-Ezher’den icazet alarak dini
alanda yetkinlik kazanmıştır. Diğer taraftan Mısır'da önemli kabul edilen bazı
şeyhlik makamlarına, nakîbü'l-eşraflığa, Mısır Hükümetine bağlı bazı kurullara
atanması, İngiliz başkonsolosu Lord Cromer ve bazı Mısırlı siyasi şahsiyetlerle
olan yakın ilişkisi, kişiliğinin öne çıkmasına zemin hazırlamıştır.
el-Bekrî’nin, Sultan II. Abdülhamit’ten birinci derecede Nişân-ı Osmânî ve Anadolu
Payesi alması 1892 senesinde yapmış olduğu İstanbul ziyaretinin önemli bir
ziyaret olduğunu göstermektedir. İfade edildiği gibi Sultan II. Abdülhamid’e
olan yakınlığı, bir dönem Mısır’ın siyasi hayatına olan etkisi, Osmanlı Türkçesine
aktarılmış ancak pek bilinmeyen el-Müstakbel li’l-İslâm adlı eseri, en önemlisi
de edebî alanda ve özellikle klasik Arap edebiyatında kabul gören kişiliği göz
önüne alındığında tanıtılması elzem bir şahsiyet olduğunda hiç şüphe yoktur.
Bu makalede ülkemizde pek tanınmayan ve 62 yıllık bir ömür sürmüş olan
el-Bekrî’nin yaklaşık 20 senesi acılarla geçen; ancak önemli eserlerle dolu olan
hayatı, eserleri ve ilmî şahsiyeti gerekli kaynaklar taranıp değerlendirilerek
anlatılmaya çalışılmıştır. Two books published in Egypt in 1966 and 2013 are seen to have dealt with
Muhammad Tawfīq al-Bakrī, the Egyptian cleric, author, critic and thinker
whose lineage goes back to Abū Bakr through one lineage and to the Prophet
Muhammad (pbuh) through another; however, no significant research apart
from one article is found about him in Turkey. During my research, the 2013 book about him was seen to have been written in more detail and more scientifically than the 1966 book. Because al-Bakrī
received the first degree of Nişan-ı Osmanî [Order of Osmanieh] and the Rank of Anatolia from Sultan Abdülhamid II, his
visit was clearly an important one. Al-Bakrī was able to receive a good education thanks to his family’s financial means,
and he received a diploma (i.e., teaching certificate) from Al-Azhar University at a very young age thanks to this education.
This diploma rendered him competent in the religious field. Meanwhile, he was appointed sheikh of the al-Bakrī dervish
order, sheikh in charge of the Sufi orders (masīkhat al-mashāyikh al-sūfiyya), and naqīb al-ashrāf [chief of the Prophet’s
descendants], whose history is much older than that of the masīkhat al-mashāyikh al-sūfiyya. He was also appointed as a
permanent member of the Advisory Board (Meclisu şûra'l-kavânîn) in 1892 and as a permanent member of the General
Assembly (al-Jam‛iyyat al-Umumiyya) of the Egyptian Government. Along with these duties, al-Bakri’s close and warm
relationship with Khedive Abbās II first and then Lord Cromer, a statesman appointed as the British representative to Egypt
and the British consul-general, paved the way for him to become more prominent. When considering al-Bakri’s closeness
to Sultan Abdülhamid II, his influence on Egyptian political life for a time, his little-known book al-Mustaqbal Li'l-Islām
that was translated into Ottoman, and most importantly his persona as accepted in the literary field and especially in
classical Arabic literature, he is undoubtedly a person who definitely needs to be made known publicly. Based on a scan
and evaluation of the relevant sources, this article explains the life, books, and scientific persona of al-Bakrī, a man not
very well known in Türkiye who lived for 62 years, almost 20 of which were spent in pain but filled with important works.
Source
Şarkiyat MecmuasıIssue
42URI
https://dergipark.org.tr/tr/pub/iusarkiyat/issue/77243/1246755https://hdl.handle.net/11352/4618