dc.date.accessioned | 2024-05-29T10:08:18Z | |
dc.date.available | 2024-05-29T10:08:18Z | |
dc.date.issued | 2024 | en_US |
dc.identifier.citation | Kütüphane Bülteni, 6, Mayıs-Haziran, 2024. | en_US |
dc.identifier.uri | https://kutuphane.fsm.edu.tr/THY-Kutuphanesi-Hakkinda--Kutuphane-Bulteni | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11352/4931 | |
dc.description.abstract | Fatih Sultan Mehmed’in nasıl alim bir padişah olduğu konusuna girmeden önce
onun yetiştiği ilim ortamından bahsetmek gerekir. Osmanlı Devleti, Orhan Gazi’nin
1330’da İznik’in fethi akabinde ilk Osmanlı medresesini burada açmış ve
başına döneminin ünlü alimi ve hocası Dâvûd-i Kayserî’yi getirmiştir. Daha sonra bu
şehirde ikinci bir medrese daha açmış ve başına Şeyh Edebâli’nin öğrencisi Hacı Hasan
getirilmiştir. Burada yapılan tahsilin ne kadar yüksek olduğunu bu medreselerin
başına getirilen hocaların ilmi çalışmalarının ne denli yüksek olduğundan anlayabiliriz.
Bursa’nın fethiyle birlikte Lala Şahin Paşa tarafından burada da bir medrese kurulmuştur.
Çelebi Mehmed’in Sultaniye Medreselerini kurması yine önemli bir adım
olmuştur. Fatih’in hocalarından Molla Hayreddin burada yetişmiştir. II. Murad ile
Fatih’in sancağa çıktığı Manisa’da önemli ilim merkezlerinden birisi olmuştur. Fatih
Sultan Mehmed döneminin çok ilerisinde iyi bir eğitim görmüştür. İlime, alimlere ve
eğitime çok önem vermiştir. Onun devri bu atılımların hayata geçirilmesi yönünden
önemli bir devirdir. Öyle ki İstanbul’un fethinin hemen ertesi günü eğitim faaliyetlerine
başlanmasını emretmiş, Zeyrek ve Ayasofya’da eğitim, öğretime başlanmıştır. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | FSM Vakıf Üniversitesi | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.title | Kütüphane Bülteni, 6 | en_US |
dc.type | other | en_US |
dc.contributor.department | FSM Vakıf Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Diğer | en_US |