Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorŞensöz, İslam
dc.date.accessioned2025-04-14T09:03:37Z
dc.date.available2025-04-14T09:03:37Z
dc.date.issued2024en_US
dc.identifier.citationFatih: Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bülteni, 31, Temmuz-Aralık 2024.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11352/5279
dc.description.abstractÜniversitemizde yaşanan gelişmelerin yer aldığı Fatih Bülten’in 31. sayıya ulaştığını siz değerli okuyucularla paylaşmanın gururunu yaşıyoruz. Görevimizdeki birinci yılı geride bırakırken, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak hep birlikte büyük gayret ve özveriyle çalıştık. 2024 yılı Üniversitemiz için akademik ve idari anlamda önemli kazanımların elde edildiği bir yıl oldu. Araştırmalarımız, akademisyenlerimizin üstün çabalarını yansıttı. Ulusal ve uluslararası nitelikte düzenlenen etkinliklerimiz katlanarak artarken Üniversitemizin bilim dünyasına sunacağı yenilikler devam etmektedir. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi markasını daha da ileriye taşımak adına büyük bir azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdürüyoruz. 2024’ü uğurladığımız bu günlerde peş peşe önemli kuruluşlar; geleceğimizi dönüştürüp şekillendirirken göz ardı etmemizin mümkün olmadığı, toplumların düşüncelerine ne zaman sızdığı bilinmeyen ‘kavramları’ kamuoyuna açıkladı. Bu kavram, Türk Dil Kurumu için ‘kalabalık yalnızlık’, Merriam-Webster için ‘kutuplaşma’, Oxford Sözlüğü’ne göre ise ‘beyin çürümesi’ olarak karşılık buldu. Son derece kritik öneme sahip olan bu kavramlar, ne yazık ki toplumsal bağların ve sosyal yapının hızla zayıflamaya başladığına işaret ediyor. Her gün 328,77 milyon terabayt verinin üretildiği modern dijital dünyada ‘mutlu’ olunmadığı da ortaya çıkıyor. Dijital dünyada ‘anlık’ zirvede kalınıyor, sonrasında ışık hızıyla unutuluyor, hatta hiç görünmemiş olunuyor. Seçilen bu kelimeler, yankılanan kendi sesimizin bile hızla kaybolduğu bir ağ sistemi üzerinden toplumun inşa edilemeyeceğini de kanıtlıyor. Dünden Önce Ekonomik, sosyolojik, psikolojik, iletişimsel yönlerden ele alınıp incelenebilecek bu kavramlar; vakıf kuran ve vakıf kültürünü yaşatmaya çalışanlar kadim atalarımızın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Yüzlerce yıl öncesinden miras bırakılan vakıfların hedefleri; insanlığın refahını, dünya barışını ve huzurunu tesis edecek; soykırımları, savaşları, salgınları bertaraf edecek bilinç ve sorumluluk sahibi nesillerin yetişmesine öncülük etmekti. Vakıfların temelinde yer alan bu yüce duygular sayesinde insanlar, maddi ve manevi her anlamda karşılıklı yardımlaşmış, paylaşmış, böylelikle bireysel ve toplumsal huzur sağlanmıştır. Eğitim ile bu öğretiler nesilden nesle aktarılabilmiştir. Vakıf ruhuyla toplumlarda oluşturulan birliktelik hissi, yardımlaşma ve dayanışma ilkelerine dayanan derin bir anlayışa sahiptir. Vakıf kuran kişi feragati ve başkalarına yardımcı olmanın mutluluğunu, vakıftan yararlanan kişi de ihtiyacının karşılanmış olmasının hazzını yaşamıştır. İşte nesiller boyunca vakıflar, insanlığın ihtiyaç duyduğu bütün konuları böyle ele alıp, işlemiş ve problemleri çözen müesseseler olarak günümüze ulaşmışlardır. Bu vesile ile vakfettikleri miraslarıyla, Üniversitemize hayat veren kurucu vakıflarımızı, Nurbanu Valide Sultan’ı, Hatice Turhan Sultan’ı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa’yı, Sinan Ağa bin Abdurrahman’ı, bilinen adıyla Mimar Sinan’ı ve Üniversitemize adını veren İstanbul’un Fatihi Sultan II. Mehmed Han’ı vefa, rahmet ve minnetle anıyorum. Ayrıca geçmişte ve günümüzde bu topraklara hizmet etmiş vakıf kuranları ve vakıf ruhunu taşıyan medeniyetimizin yüce gönüllülerini hayırla yâd ediyorum. Vakıf Kültürünün Temeli... Artık çağımızda bilgiyi üretenlerin de tüketenlerin de berrak zihne ihtiyacı var. Aslında maneviyata ihtiyacı var. Üniversite olarak öğrencilerimize sadece akademik bilgiyle donatmıyor aynı zamanda yaşam boyu kendilerine rehberlik edecek etik değerler, insan sevgisi ve topluma hizmet bilinciyle yetiştirmeye gayret gösteriyoruz. Günümüzde karşılaşılan sorunlara çözüm bulmanın ilk adımının vakıf kültürünün temelinde yatan ‘anlayış’ olduğunu düşünüyoruz. Tüm çalışmalarımızda bu inançla hareket ediyor, ağır sorumluluğumuzun bilinciyle daha hassas, daha dikkatli, daha azimli ve kararlı bir şekilde ilerliyoruz. İşte bu sayımızda bizi ifade eden vakıf ruhunun kapılarını bir kez daha aralayan yazılarla karşınıza çıkıyoruz. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak güncel ve toplumsal meselelere gösterdiğimiz hassasiyet yanında temel misyonumuz olan eğitim-öğretim faaliyetleri konusunda da son derece özenli, azimli ve başarı odaklıyız. 2025 yılında da hep birlikte keşfedip üretmeye ve bilimle yükselmeye devam edeceğiz. Üniversitemizi ve değerlerimizi daha yakından tanımanız için bültenimizin sayfalarını açmaya sizleri davet ediyor, gelecek sayı ve etkinliklerde buluşmak üzere siz değerli okurlarımıza saygılarımızı sunuyorum.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleFatih: Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bülteni, 31en_US
dc.typeotheren_US
dc.relation.journalFatih: Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bültenien_US
dc.contributor.departmentFSM Vakıf Üniversitesi, Rektörlük, FSM Yayınlarıen_US
dc.identifier.volumeTemmuz-Aralıken_US
dc.identifier.issue31en_US
dc.relation.publicationcategoryDiğeren_US
dc.contributor.institutionauthorŞensöz, İslam


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster