Betonarme Taşıyıcı Sistemlerde Boşluksuz ve Boşluklu Perdelerin Deprem Etkileri Altındaki Davranışının Karşılaştırılmalı İncelenmesi
Künye
KÜÇÜK, Aslıhan, Betonarme Taşıyıcı Sistemlerde Boşluksuz ve Boşluklu Perdelerin Deprem Etkileri Altındaki Davranışının Karşılaştırılmalı İncelenmesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı İnşaat Mühendisliği Programı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2024.Özet
Depreme dayanıklı bina tasarımında kat adedi arttıkça, düşey yükler ve deprem
etkisindeki taşıyıcı sistemin gerekli yatay yük kapasitesini sağlamak ve yatay
ötelemeleri sınırlamak için çerçeveli taşıyıcı sistemlerle beraber betonarme perde
elemanların kullanımı zorunlu hale gelmektedir. Perdeler çerçevelerle beraber veya
birbirine bağ kirişleriyle birleşen gruplar halinde bulunarak deprem etkilerini
karşılarlar. Perdelerin birbirinden ayrık bulunması durumunda davranışları tek bir
konsol perdenin davranışına benzer şekilde ortaya çıkar. Perdelerin birbirine yakın
olması ve bunların kirişlerle birbirine bağlı olması durumunda konsol davranışına ek
olarak çerçeve davranışı ortaya çıkar. Bu iki davranışın ortaya çıkmasında perdelerin
rijitlikleri ile bağ kirişlerinin rijitlikleri etkili olur ve kirişlerin perdelere olan bağ
derecesi olarak tarif edilir. Bunun yansıması olarak perdelerde deprem etkilerinde
çekme ve basınç normal kuvvetleri meydana gelir. Bu durumda perdelerdeki eğilme
momenti daha dengeli biçimde meydana gelir. Bu perdeler boşluksuz ve boşluklu
perdeler olarak adlandırılmış olup davranışları farklı olduğu için sınırları Türkiye Bina
Deprem Yönetmeliği 2018’de tanımlanmıştır. Bu çalışmada farklı kat adetlerine sahip
olan binaların perdeli taşıyıcı sistemlerde deprem etkisi altındaki davranış farklılıkları
irdelenmiştir. Perdeler birbirleri ile etkileşecek şekilde bulunan ve bağ kirişleri ile
bağlı durumları için ilgili parametrelerinin çerçeve ve konsol davranışına olan etkileri
incelenmiştir. TBDY 2018’de bağ derecesi tarif edilmiştir. Buna göre perdelerde
karşılıklı etkili olduğu durumlar boşluklu perdeler ve konsol etkisinin belirgin olduğu
durumlar boşluksuz perde olarak kabul edilmiştir. Bu ayırım yönetmelikte bağ
derecesi katsayısına bağlı olarak kesin biçimde ayrılmıştır. Bu davranışın kesin bir katsayıya bağlı olarak ayrılmasının perde ve kirişlerin diğer parametrelerine olan
bağlılığı farklı kat adetlerine sahip binalarda doğrusal ve doğrusal olmayan hesap
yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. Yönetmelikte verilen sınırlara göre perdelerin
rijitlikleri, geometrisi, ara mesafesi ve perdeleri birleştiren bağ kirişlerinin yükseklik,
rijitlik ve dayanımları yanında kesme kuvveti ve eğilme momentinin perde yüksekliği
boyunca değişimi esas alınarak bağ derecesi katsayısındaki etkileri karşılaştırmalı
olarak irdelenmiştir. In the design of earthquake-resistant buildings, as the number of floors
increases, the use of reinforced concrete shear wall elements along with framed
structural systems becomes necessary to ensure the required horizontal load capacity
and limit lateral displacements under vertical loads and earthquake effects. These
walls, which work together with frames or in groups connected by coupling beams,
resist earthquake forces. If the walls are separated, their behavior resembles that of a
single cantilever wall. When the walls are close together and connected by beams, both
cantilever and frame behaviors emerge. The stiffness of the walls and the coupling
beams affect this interaction, defined as the degree of coupling. As a result, tensile and
compressive normal forces occur in the walls under seismic effects, leading to a more
balanced bending moment distribution in the walls. These walls are classified as solid
or perforated, with their behaviors defined differently in the TBDY 2018. This study
examines the behavioral differences of buildings with various floor numbers under
seismic effects using shear wall systems. The impact of relevant parameters on the
frame and cantilever behavior of walls interacting with each other and connected by
coupling beams is analyzed. TBDY 2018 describes the degree of coupling. According
to this, walls with significant interaction are considered perforated, while those with
prominent cantilever action are considered solid. This distinction is clearly defined by
a coupling coefficient in the code. The dependency of this behavior on other
parameters of walls and beams is examined using linear and nonlinear analysis
methods for buildings with different floor numbers. The study compares the effects on the coupling coefficient considering the stiffness, geometry, and spacing of walls, the
height, stiffness, and strength of coupling beams, along with the variation of shear
force and bending moment along the wall height, based on the limits specified in the
code.



















