Şehzade ve Süleymaniye Külliyeleri'nde Su Mimarisi
Citation
AYKUTLU, Feyza, Şehzade ve Süleymaniye Külliyeleri'nde Su Mimarisi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2014Abstract
16.yy`da üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devletinin başkenti İstanbul ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı ile dönemin kozmopolit bir şehri durumundadır. Şehzade ve Süleymaniye Külliyeleri devletin başı Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan`a yaptırılan İstanbul`un iki önemli yapısı olmuştur. Bu yapılar kenti sosyal ve kültürel anlamda beslerken, kentin fiziksel dokusunun şekillenmesinde de etkili olmuşlardır. Söz konusu külliye yapıları için şehrin dışındaki kaynaklardan su sağlamak amacıyla devrin teknolojik seviyesini gösteren su tesisleri yapılmıştır. Bu tesisler vasıtasıyla Şehzade ve Süleymaniye Külliyeleri`ne getirilen su buralarda insanların hizmetine birçok sayıda ve çeşitte su yapısı ile sunulmuştur. Bazen bir binanın küçük bir elemanı, bazen de tek başlarına bir yapı olmuşlardır. Su mimarisinin bu örnekleri bulundukları mekanın kalitesini iyileştirmiş, yapıyı mimari açıdan tamamlamış ve kent hayatına olumlu yönde katkı sağlamıştır.
Tez yedi bölüme ayrılarak çalışılmıştır. Giriş bölümünde çalışmanın amacı, kapsamı, yöntemi belirlenmiş ve problem tanımı yapılmıştır. İkinci bölümde 16.yy’da İstanbul şehri, şehirde külliyeler ve dönemde şehrin sahip olduğu su sistemi hakkında bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölüm Şehzade Külliyesi’nde su mimarisini, dördüncü bölüm Süleymaniye Külliyesi’nde su mimarisini incelemektedir. Bu bölümlerin herbirinde öncelikle külliyelere ne şekilde su iletimi yapıldığı ortaya konulmuştur. Akabinde külliye bütünündeki su yapıları her bir külliye binası başlığı altında ele alınmıştır. Beşinci bölüm değerlendirme ve sonuç bölümüdür. Bu bölümde Şehzade ve Süleymaniye Külliyeleri’nde incelenen su yapılarının tarihsel, tipolojik ve mimari uslup çeşitliliğine değinilerek, bu yapıların külliye içindeki yerinden ve külliye mimarisine katkılarından bahsedilmiştir. Ayrıca söz konusu külliyelerde su mimarisinde görülen bir takım yenilikler de ortaya konulmuştur. Son olarak su yapılarının yaşam ve ölümle olan ilişkisi üzerine bir takım düşünceler ifade edilmiştir. Capital of Ottoman State which dominated three continents in 16th century, Istanbul, was a cosmopolitan city with its economical, social and cultural body. Sehzade and Suleymaniye Complexes were two important complexeses of the city and designed by Mimar Sinan for the ruler Suleyman The Magnificent. While these complexes enhanced the social and cultural life, they also shaped the physical structure of the city. In order to get water from far away springs to these complexes, water supply systems were constructed which proved technolojical level of the era. Water brought by these systems to the complexes served for people in the form of many water structures at a wide variety of kind and scale. Sometimes it was a small part of a building, sometimes it appeared as a single building. These examples of our water architecture enhanced the space they belong, increased the architectural quality of the building and provided a positive effect to the city life.
Thesis consist of seven chapters. Introduction identifies goal, scope and method of the study. Second chapter has informations about 16th century Istanbul city and building complexes, particularly Sehzade and Suleymaniye complexes in the city and then water supply system of the city at the era. Third chapter analyses water architecture of Sehzade Complex and the fourth one analyses water architecture of Suleymaniye Complex. Each chapter informs about water channelling to the complexes at the beginning, then explains each water structure of each building in the complexes. Fifth chapter consists of evaluation and conclusion. The chapter discusses historical, typological architectural analysises of water structures in Sehzade and Suleymaniye Complexes and states conrtibutions of these structures to the architecture of these complexes. Also some innovations in water architecture of these complexes are expressed. In additon the chapter includes a philosophical approach about water architecture’s relationship between life and death.