İstanbul Selatîn Camilerinde Edirnekâri
Citation
KARADENİZ, Etem, İstanbul Selatîn Camilerinde Edirnekâri, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Geleneksel Türk Sanatları Anasanat Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2019.Abstract
Selatîn camileri sultanların yaptırdığı camiler dir. İstanbul Selatîn Camileri bakımından oldukça zengin bir şehirdir. Anadolu yakasında 7, Avrupa yakasında 25 olmakla birlikte bugün hala ayakta olan toplam 32 Selaîn Camiine sahiptir. Bu yapıların bir kısmı padişahlara ait oduğu gibi bir kısmıda padişah eşlerine veya validelerine aittir. Bu camileri mimari açıdan incelediğimiz kadar tezyini açıdan da incelediğimizde, estetik açıdan mimariye önem katan birçok alan vardır. Bu alanlardan biride kalemişidir. Edirnekâri kalemişi de kalemişi içerisinde önemli yere sahip bir üsluptur. İstanbul selatîn camilerinde, Edirnekâri olan yapılar, Yavuz Selim Camii, Üsküdar Mihrimah Sultan Camii, Süleymaniye Camii, Atik Valide Camii ve Eminönü Yeni Camileridir.
Yavuz Selim Camiini 1522-23 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman Han, babası Yavuz Sultan Selim Han adına yaptırmıştır. Cami kalemişi bakımından klasiktir. Hünkâr mahfili ve müezzin mahfili edirnekârinin çok güzel örnekleri ile süslenmiştir.
Üsküdar Mihrimah Sultan Camii, Anadolu yakasında 1547-48 yıllarında Mihrimah Sultan tarafından yaptırılmıştır. Tezyini bakımdan klasik kalemişine sahiptir. Müezzin mahfili çıtakârilerle bölünmüş, muazzam edirnekâri tezyinatına sahiptir.
Süleymaniye Camii, 1550-57 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından yaptırılmıştır. Kubbesi barok tezyinatlı, geri kalan kalemişleri ise klasiktir. Avize ortasından sarkan tombağı edirnekâridir.
Atik Valide Camii,1570-79 yıllarında Nurbanu Sultan tarafından yaptırılmıştır. Klasik kalemişlerine sahip caminin kıble duvarına dek uzanan U biçimli mahfilinin tavanları tamamen edirnekâridir. Müezzin mahfilleri iki tane olan caminin müezzin mahfili edirnekârileri genelden farklı olarak ayrı ayrı tasarlanmıştır.
Eminönü Yeni Camii’nin temellerini, sultan III Murat Hanın eşi Safiye Sultan’nın emri ile 1597 de, Mimar Davud Ağa atmıştır. Yapımında 3 ayrı mimarın çalıştğı cami Hatice Turhan Sultan tarafından 1661-63 Mimar Mustafa Ağa ya tamamlatılmıştır. Klasik kalemişleri ile süslenen caminin müezzin mahfili tavanı da edirnekâri kalemişi ile süslenmiştir.
Edirne; Edirnekârinin çıktığı ilimizdir. Edirne tarih boyunca hep önemli konuma sahip olmuştur. Asya ve Avrupa kıtaları arasında geçiş noktası konumundadır. Osmanlıların 13. yy itibarı ile balkanlara seferler düzenlemiş, 1362 de Sultan 1. Murad Edirne yi fethetmiştir. Bu süreçten itibaren payitaht olan Edirne, her alan da öncü olduğu gibi sanattada ilerlemiş ve Edirneye has olan sanatlar doğmuştur. Edirnekâride 14. yy dan itibaren kendini göstermiş ve günümüze kadar kullanılarak gelmiş bir tezyinattır. Edirnekâri kalemişi ahşap ve deri üzerine yapıldığı gibi kâğıt ve mukavva üzerine de uygulanmıştır.Uygulanacağı alan hazırlandıktan sonra uygulanacağı objeye veya forma göre desen tasarlanmış, önce zemin rengi boyanmış desen silkişmiş, altın yapılacak alanlar kabartılmış ve desen uygulanmış ve en son lake denilen cila sürülerek işlem sonlandırılmış.
Tavan ve mahfil tavanlarında görülen edirnekâri tekniği dolap kapaklarında, sandık ve çeyiz sandıklarında, kavukluklarda, para kutularında, yazı çekmecelerinde ve cilt kapaklarında karşımıza çıkmaktadır.
Bir kültür varlığı ve ata yadigârı olan, edirnekâri tekniğini koruyup yaşatmamız gerektiği kadar, bu teknik ile yapılmış olan klasik dönem eserlerini de korumak, doğru, bilinçli ve itinalı bir şekilde restorasyonunu yapmak gerekmektedir. Bizlere de bu sanata sahip çıkmak ve var olan eserleri özveri ile korumak düşmektedir. The Selatîn mosques are the mosques built by the sultans. Istanbul Selatîn is a city rich in terms of mosques. There are 32 Selaîtn mosques on the Anatolian side and 25 on the European side. Some of these structures belong to the sultans, some to the sultans wife and his mother When we examine these mosques from the architectural perspective and from the perspective of architecture, there are many areas that give aesthetic importance to architecture. Kalemişi isone of these areas. Classical Edirnekari kalemişi is an important style in the kalemişi. In the Selatîn mosques of Istanbul, there are the classic Edirnekâri, Yavuz Selim Mosque, Üsküdar Mihrimah Sultan Mosque, Süleymaniye Mosque, Atik Valide Mosque and the buildings of Eminönü Yeni Mosque.
Yavuz Selim Mosque was built between 1522-23 by Kanuni Sultan Süleyman Han and his father Yavuz Sultan Selim Han. The mosque is classical in terms of its kalemişi Hünkâr and Müezzin mahfili are decorated with beautiful examples of the classic Edirnekâri.
Uskudar Mihrimah Sultan Mosque was built by Mihrimah sultan in 1547-48 on the Anatolian side. It has a classic terms of decoration. müezzin mahfili be divided çıtakârilers , It has a magnificent classical Edirnekari decoration.
Suleymaniye Mosque was built in 1550-57 by Suleiman the Magnificent. The dome is decorated with baroque and the kalemişi are classical. The classic tombac of the chandelier hangs from the center is Edirnekâridir.
Atik Valide Mosque was built by Nurbanu Sultan in 1570-79. The masque has classical kalemişi. The ceilings of the U-shaped mosque extending up to the Qibla wall are completely classic Edirnekari. The Müezzin mahfills of the mosque, which is the muezzin mahfileri of the mosque, was designed separately in general.
Eminonu Yeni Mosque was completed by Hatice Turhan Sultan in 1661-63. The Müezzin mahfili ceiling of the mosque, which is adorned with its classic fortresses, is adorned with its classic kalemişi.
Edirne; It is the city where the classic Edirnekârı emerged. Edirne has always had important countries throughout its history. The crossing point between the Asian and European continents. The Ottomans organized flights to the Balkans in the 13th century, and in 1362 Sultan Murad I conquered Edirne. From this period, Edirne was a pioneer in every field and as a pioneer in every field, the arts of Edirne were born. Classical Edirnekari in the 14th century has shown itself until today and has come up with a decoration. Classical Edirnekâri kalemişi is applied on paper and paperboard as it is made on wood and leather. After preparing the area to be applied to the object or form to be applied according to the pattern, the first color of the pattern is painted,embossed and the last varnish called the varnish called gold varnish is applied.
The classic Edirnekari technique seen on ceilings and mahfil ceilings can be seen in boxes, cavities, money boxes, writing drawers and leather covers of chests and dowry chests.
It is necessary to preserve the works of the classical period made with this technique and to maintain the correct and conscious and careful restoration of the classic Edirnekari technique, which is a cultural asset and ancestor. We must protect this art and protect existing works with sacrifice.