Bedelsiz Terk Uygulamasının Özel Hukuk Bakış Açısıyla Değerlendirilmesi
Citation
BAKIRCI, Münevver Kübra."Bedelsiz Terk Uygulamasının Özel Hukuk Bakış Açısıyla Değerlendirilmesi." Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 12.2 (2022):1005-1045.Abstract
Bedelsiz terk, henüz parselasyon yapılmamış yerlerde uygulama imar planında umumi hizmetlere ayrılmış alanların,
malik tarafından ileri sürülen ifraz ve tevhit talebinin kabulü karşılığında malikin muvafakati ile kamu mülkiyetine
kazandırılmasıdır. Bu uygulamanın adı, şartları, hüküm ve sonuçları İmar Kanunu ve diğer herhangi bir kanunda
düzenlenmemiştir. Ancak ilgili idareler özellikle de belediyeler tarafından sıklıkla kullanılan olağan bir imar uygulama
aracı haline gelmiştir. Bu çerçevede de mülkiyet hakkı kaynaklı pek çok sorun da gündeme gelmektedir. Anayasa
Mahkemesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihadı, bedelsiz terkin bağış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu çerçevede özel
hukuk hükümleri uyarınca adli yargıda değerlendirilmesi gerektiği şeklindedir. Danıştay ise bedelsiz terki, idari işlemin
bir parçası olarak nitelendirmektedir. Uyuşmazlık Mahkemesi’nin ise benzer uyuşmazlıklarda farklı gerekçeler ile
farklı yönde kararlar verdiği, kimi uyuşmazlıklarda adli yargıyı kimi uyuşmazlıklarda ise idari yargıyı görevli gördüğü
dikkat çekicidir. Malikin imar hakkını kullanmak için sunduğu ifraz ve tevhit veya mevcut imar durumunun artırılması
talebinin bedelsiz terk şartına bağlanması konu ile ilgili önemli sorunlardan biridir. Bir diğer sorun da bedelsiz terk
edilen taşınmazın terk amacı dışında başka bir amaç için özellikle de kamu yararı dışında özel menfaatler için kullanımıdır.
Konu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye aleyhine karar verilmesine de sebebiyet vermiştir.
Yargıtay’ın bedelsiz terk eden malikin şartlı bağışta bulunmadığı sürece Kamulaştırma Kanunu 35. maddesi çerçevesinde
mülkiyet iddiasında bulunamayacağını kabul etmesi, pek çok mülkiyet hakkı ihlali iddiasını gündemimize
taşımaktadır. Süreçte bu tarz uygulamaları etkileyebilecek şekilde İmar Kanunu’nda değişiklik yapıldığı da görülmektedir.
Kanuni dayanaktan yoksun ve mülkiyet hakkını ihlal eden bedelsiz terkin gerçekleşmemesi için önleyici
mekanizmaların işletilmesi, mevcut uyuşmazlıkların adil bir şekilde çözümlenmesi gerekmektedir. Free abandonment is the acquisition into public ownership of immovable reserved for public service in places where
parsellation has not yet to make, with the consent of the owner in return for the acceptence of the request for subdivision
and joining that are clamed by the owner. The name, the conditions, the terms and consequences of this application
are not regulated in the Zoning Law and any other law. However, it has become a regular zoning application tool that is
frequently used by relevant administrations, especially the municipalities. In the context, many problems arising from right
to property also come to the fore. The established jurisprudence of the Constitutational Court and the Supreme Court is that free abandonment is in the natura of a donation contract and in the context, it should be evaluted in the civil jurisdiction
in accordance with provisions of private law. On the other hand, the Council of State defines free abandonment as a part
of administiration action. It is noteworthy that the Court of Conflicts gives different desicions with different justifications in
similar disputes and considers the civil judiciary in the some disputes, the administrative judiciary in the some disputes.
One of the important problems related to the issue is that the request of the owner for subdivision and joining or increasing
the existing zoning status is the subject to the condition of free abandonment. Another problem is the use of abandoned
property for a purpose other than the purpose of abandonment, especially for private benefit other than public interest.
The issue is of such importance that it has led to a decision against Turkey in the European Court of Human Rights. The
Supreme Court’s decision is that the owner, who left free abandonment, cannot claim property in accordance article 35 of
Expropriation Law unless he/she makes the conditional donation, brings many claims of violation of property right to our
agenda. In the process, it is also seen that the change in the Zoning Law has been made in a way that may affect such
practice. Preventive mechanisms should be implemented and existing disputes should be resolved fairly in order to prevent
the free abandonment, which lacks a legal basis and violates the right of property.