İş Akdinin Sona Ermesinde İşverenin Fesih İradesini Gizlemesi
Citation
ŞAHİN, Barış."İş Akdinin Sona Ermesinde İşverenin Fesih İradesini Gizlemesi." Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 10.2 (2022):587-612.Abstract
İşçilerin ücret gelirinden mahrum kalmamaları, kırılgan bir yapıya sahip olan iş sözleşmesinin devamlılığı
çağdaş iş hukukunun amaçları arasında yer almaktadır. Günümüzde iş sözleşmesini feshetmek istediği
halde başta iş güvencesi hükümleri olmak üzere yasal yükümlülüklerden kaçınmak isteyen kimi işverenlerin kötü niyetli şekilde yer verdiği uygulamalarla feshin işçi tarafından yapılmasını sağlamaya çalıştığı görülmektedir.İşverene yüklediği nispeten ağır sorumluluklar nedeniyle iş güvencesi sistemi kapsamındaki işçilerin bu tarz uygulamalara maruz kalma olasılığı daha yüksek bir risk olarak karşımıza çıkmaktadır.işçinin iradesinin sakatlanmasına yol açan bu uygulamalar işçinin aldatılması veya korkutulması şeklinde olabileceği gibi işverenin yönetim hakkını kötüye kullanması ya da işçiye karşı sistematik şekilde psikolojik baskı yapması suretiyle de söz konusu olabilir. çalışmamızda, belirtilen nedenler karşısında iradesi sakatlanan işçinin iş sözleşmesini feshine geçerlilik tanınıp tanınmayacağı hususu irdelenmekte ve mevcut durum Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilmektedir. One of the objectives of modern labor law is to ensure that employees are not deprived of wage
income, and that the employment contract, which has a very fragile structure, continues. Nowadays,
it is observed that some employers who want to terminate the employment contract but want to evade
some legal obligations, especially the job security provisions, try to ensure that the termination is
done by the employee by using some malicious practices against the employee they want to terminate.
Because of the relatively large responsibility imposed on the employer, employees who fall within the
scope of the job security system are more likely to be subjected to such practices. Such practices, which
violate the will of the employee may take the form of deception or intimidation of the employee, as well
as the abuse of the employer's right to govern and the systematic exercise of psychological pressure,
characteristic of this situation. Our study examines the question of whether or not the termination of
the employment contract of an employee whose will is obstructed for the above reasons is valid, and
the current situation is evaluated in the context of the Supreme Court decisions.