Tavusla Düşüş, Simurgla Yükseliş İslam Ortaçağı’na Damgasını Vuran Kuş Risaleleri ve Safir-i Simurg
Künye
(ÇAKMAKÇI) TURAN, Hayrunnisa. "Tavusla Düşüş, Simurgla Yükseliş İslam Ortaçağı’na Damgasını Vuran Kuş Risaleleri ve Safir-i Simurg." Vakıflar Dergisi, 38 (2012): 165-172.Özet
Henry Corbin’in ‘kuş döngüsü’ (cycle de l’oiseau) olarak isimlendirdiği kuş risaleleri, bilhassa ortaçağda
İslam âlimleri tarafından mükerreren kaleme alınmıştır. İbni Sina ve Gazali’nin Risaletü’t-Tayr,
Feridüddin Attar’ın Mantıku’t-Tayr, İbnü’l-Arabî’nin Anka’ü Muğrib şeklinde isimlendirdiği seyr-i sülûk
hikâyelerinin bir diğeri de Şehabeddin Sühreverdî’ye ait olan Safir-i Simurg isimli eserdir. Sühreverdî’nin
ruh yolculuğunu ele aldığı söz konusu sembolik ve tasavvufî hikâye, İbni Sina’nın Risaletü’t
Tayr isimli eserine dayanmakta olup, risalenin kendisinden sonra aynı konuda kaleme alınmış eserlere
ışık tuttuğu bilinmektedir. ‘Fenâ fi’l-Hakk’ ya da ‘fena fillâh’ şeklinde ifade edilen, nihai gayeye erişme
arzusuyla Sûfî yani sâlik’in belli makamları kat ederek yol aldığı ‘insan-ı kâmil’ yolculuğu bu çalışmada
farklı bir boyutuyla ele alınacaktır. İslam mistisizminde bir zamanlar cennet kapısının bekçiliği vazifesini
ifa ederken şeytanın kışkırtmasıyla Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın cennetten kovulmalarına sebep
olan tavus kuşu, bir anlamda insanoğlunun mütemadiyen ve mebzulen yaşayacağı buhranlara, hayat
mücadelelerine, nefes aldıkça devam edecek sıkıntı ve huzursuzluklara kapı aralamıştır. Ancak tavus
kuşunun söz konusu basiretsizliğini müteakip gelen düşüş nihai bir düşüş olarak insanoğlunun omuzlarına
yüklenmeyerek Rahman ve Rahim sıfatlarına sahip Yaratıcının inayetiyle ikinci bir şans tanınmıştır
Âdemoğlu’na. Söz konusu şans, risalelerde Simurg ya da Anka gibi isimlerle zikredilmiş
efsanevi kuş ile sembolleştirilen, Yaratıcı’da yok olmayı dünyadayken başarabilme ve böylelikle hem
dünya hem de ukbâ hayatını güzelleştirebilme yolculuğuyla ilgilidir.
Koleksiyonlar
- Vakıflar Dergisi [825]