Beyrut Hz. Ömer Camii Vakfı (1840-1898)
Künye
ÇELİK, Kürşat. "Beyrut Hz. Ömer Camii Vakfı (1840-1898)." Vakıflar Dergisi, 46 (2016): 117-133.Özet
Camiler, Müslümanların ibadetlerini yerine getirdikleri mekanlar olmanın yanı sıra tarihte idare merkezi,
hükümet binası, öğretim yeri ve askeri karargâh olarak da kullanılmıştır. Müslümanlar bu özellikleri
sebebiyle cami inşa etmek ve yaşatmak için birbirleriyle yarışmışlardır. Müslüman devletlerin temel politikalarından
biri de cami inşa etmek ve bunları yaşatmak olmuştur. Bu amaçla Müslüman devletler, ele
geçirdikleri yerlere hemen cami inşa etmiş veya var olan dini mekânları camiye dönüştürmüşlerdir.
Beyrut, Hz. Ömer döneminde Müslümanların hâkimiyeti altına alınmıştır. Ancak zamanla Beyrut’u Haçlılar
tekrar ele geçirmiş ve Roma dönemine ait eski bir mabedin üstüne St. John Baptista kilisesini inşa
etmişlerdir. Beyrut’u Haçlılardan geri alan Memlûkların ilk yaptıkları işlerden biri St. John Baptista kilisesini
camiye dönüştürmek olmuştur. Bu camiye Hz. Ömer Camii adı verilmiştir. Camide bulunan Hz. Yahya
peygambere ait olduğu iddia edilen makam ve mübarek emanetten dolayı cami aynı zamanda Hz. Yahya
Camii olarak da anılmıştır. Beyrut Hz. Ömer Camii, şehrin merkezinde, çarşı ve pazarların ortasındadır. Fiziki
yapısı itibariyle kilise yapısı korunan cami Osmanlı Devleti zamanında da şehrin en önemli Müslüman
mabetlerinden biri olmuştur.
Osmanlılar, kendilerinden önceki Müslüman devletlerde olduğu gibi, camilerin yaşatılması ve ihtiyaçlarının
karşılanması için çeşitli vakıflar kurmuş veya var olanları güçlendirmiştir. Bu çalışmada, Osmanlı Devleti
idaresinde bulunan Beyrut’taki Hz. Ömer Camii Vakfı incelenmiştir. Vakfın gelir ve gider kalemleri ile
vakıfta çalışan görevliler ve vakfın vermiş olduğu hizmetlere değinilmiştir. Ayrıca Hz. Ömer Camii özelinde,
Osmanlı Devleti’nin taşradaki vakıf camilerine karşı tutumu arşiv vesikalarına göre ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Besides being places of worship, mosques were used as the central administration, government building,
teaching centers and military headquarters by Muslims in the past. Therefore, Muslims were compete
with each other to built mosques. One of the main policy of Muslim states were to build and ensure the
continuity of the mosques. For this purpose Muslim states built mosques or converted religious buildings
into mosques on the lands tht they seized from non muslims.
Beirut were seized by Muslims during the era of Caliph Omar. After a while, Crusaders had recaptured
Beirut and they built St. John Baptiste church on top of an ancient temple of Roman era. Mamluks retrieved
Beirut from the Crusaders and the first thing they did was to convert St. John Baptiste church
into a mosque. This mosque was named Al-Omari GMosque by Mamluks. At the same time this mosque
was called prophet Hz. Yahya Mosque because of the relics which were believed to belong prophet John.
Beirut Al-Omari Mosque is in the middle of the city, bazaar and the market. The church structure of
the mosque was preserved. Al-Omari Mosque was one of the most important places of worship of the
Ottoman Empire era.
Ottomans were established various waqfs and strengthened existing ones in order to maintain mosques
as in the case of previous Muslim states. In this study, Al-Omari Mosque Waqf in Beirut is examined considering
the period of Ottoman Empire administration. The Waqf’s incomes and expenses, staff and the
services are investigated. Besides, the attitude of Ottoman Empire towards provincial waqf mosques has
been revealed based on archival documents related to Al-Omari Mosque in particular.
Bağlantı
https://www.vgm.gov.tr/vgm/vgmdergi/vakiflardergisi/sayi46/files/assets/basic-html/index.html#1https://hdl.handle.net/11352/2602
Koleksiyonlar
- Vakıflar Dergisi [825]