Yapıları ve kullanılışları bakımından Arapça ve Farsça tamlamalar
Künye
DUMAN, Musa, Yapıları ve kullanılışları bakımından Arapça ve Farsça tamlamalar, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1987.Özet
Osmanlı Türkçesi devresinin 16. ve 17. asırlarırlarına ait dört eserden malzemeler derleyerek ortaya çıkardığımız bu çalışmada, Arapça ve Farsça tamlamaların yapıları ve Türkçe cümle içindeki fonksiyonları incelenmiştir. Malzemenin derlendiği eserler şunlardır: 1. Bursalı Lâmi'î Çelebi (1472-1537) 'nin Münâzara-i Sul- tan-ı Bahar bâ-Şehriyâr-ı Şitâ (îzzet Efendi Matbaası, 1st., 1290) adlı 75 sahifelik alegorik eseri. 2. Evliya Çelebi (1611-1682) 'nin Seyahatname (îkdâm Mat baası, Ders a adet l'315)'sinin birinci cildinin Mukaddime ' den sonraki ilk yüz sahifelik kısmı. 3. Kâtip Çelebi (1609-1657) 'nin Cihannümâ (Müteferrika basımı, m. 1732) adlı eserinin birinci cildinin ilk yüz sa hifelik kısmı (Tezyîlü* t-tâbi' kısımları hariç). 4. Yusuf Nâbî (1640-1712) 'nin Tuhf etü'l-Harameyn (Dârü't- tıbâ' ati '1-âmire, 1st. 1265) adlıhac seyahati esnasında gör düğü yerleri ve intibalarıni anlattığı 112 sahifelik eseri. Tamlamalar yapıları ve fonksiyonları bakımından olmak üzere iki ana bölüm hâlinde ele alınmıştır. Birinci bölümde, tamlamaların yapıları bütün teferru atıyla incelenmiştir. Bununla beraber, tamlamaların teşki li esnasında kelimelerde meydana gelen bir takım değişiklik ler üzerinde durulmamıştır. Tamlamalar iki kelimeyle kurul muş olanlardan başlayarak incelenmiştir, önce, Arapça isim ve sıfat tamlamaları ve lafzı izafet incelenmiş, terkipleri -134- meydana getiren kelimelerin cins ve yapılarına göre sınıf landırmalar yapılmıştır. Kelimelerin, cins ve yapılarından haraketle tamlama içindeki durumu üzerinde de durulmuştur. Metinlerimizde Arapça kaideye göre kurulmuş tamlamalar, lafzı izafetin dışında fazla kullanılmamıştır. Arapça tamla maların teşkil malzemesi sadece Arapça kelimeler olduğu halde, Farsça tamlamalar Farsça ve Arapça kelimelerle, hat ta Türkçe kelimelerle de kurulmuştur. Farsça tamlamada da Arapça kelimeler arasında keyfiyet ve kemiyet bakımından uygunluk olmalıdır; ancak, metinlerimizde bunun bir hayli istisnası geçmektedir. Buna karşılık, Farsça kelimelerin de bu kurala uydukları görülmektedir. Tamlamanın ikinci kelimesinin sıfat olması hâlinde çok lukla tamlama sıfat, isim olması hâlinde ise isim tamlaması olmaktadır. Bu kaideye uymayan durumlar da vardır ve misal leriyle tespit edilmiştir. îkiden fazla kelimeyle kurulmuş olan tamlamalarda durum biraz farklıdır. Metinlerimizde ikiden fazla kelimeyle kurulmuş Arapça tamlama bulunmadığı için bundan sonraki hususlar Farsça tamlamalarla ilgilidir. Burada tamlamanın cinsini tayin e- den ikinci kelime dejril, ikinci unsurdur. Bu unsur yerine göre tamlama veya müstakil kelime olmaktadır. îkiden fazla kelimeyle kurulmuş tamlamaların sıfat tamlaması olmaları bir takım hususu şartlara bağlıdır. Bu sebeple, sıfat tam lamalarının ikinci unsuru sıfat veya sıfat manasında bir kelime olmalıdır, ikinci unsurun tamlama olması hâlinde -isim tamlaması olsun, sıfat tamlaması olsun- esas tamlama -135- her zaman isim tamlaması olmaktadır. Tamlamanın her iki unsuru da tamlama hâlinde bulunabilmektedir. Bu durumda tamlama en az dört kelimeden meydana gelmiş demektir. Dört kelimeyle kurulmuş tamlamanın unsurlarından biri tek kelime olursa, diğer unsur, unsurlarından biri tamlama olan bir tamlama halindedir. Bütün bu durumlarda tamlamaların cins ve yapıları üzerinde teferruatla durulmuştur. Daha fazla kelimeyle kurulmuş olanlar hakkında, dörde kadar kelimeyle kurulmuş tamlamalarla ilgili tespit edilmiş özelliklerin bir çeşit tekrarı olacağından, açaklama getirmeye lüzum görülme miştir. İkinci bölümde tamlamaların Türkçe cümle içinde fonksi yonları incelenmiştir. Tamlamalar yine iki kelimeyle kurul muş olanlarından başlayarak, cümle unsuru oluşlarına göre tasnif edilmişlerdir. Metinlerimizde geçen her sayıda tam lamalar cümlenin bütün unsurları yerine kullanılmıştır. Bu rada tamlama bütün olarak cümle unsurudur. Tamlamanın son kelimesine gelen ek veya edatlar, çoklukla bitiştiği keli menin değil, bütünüyle tamlamanın eki veya edatıdır. Türkçe yardımcı fiillere gelerek birleşik fiil kuran tamlamalar ile yüklem ismi olan tamlamalarla ilgili bir takım özellikler vardır. Bu özellikler de aslında, kelimeler arasındaki mana ilgisiyle alakalıdır. Buna göre, birleşik fiil kuran tamla maların bazan ilk kelimeleri, bazan da bütünüyle tamlama yar dımcı fiilin isim unsurunu teşkil etmektedir. İlk kelimesi birleşik fiilin isim unsurunu teşkil eden tamlamaların geri kalan kelime veya unsurları, bu birleşik fiilin çeşitli yön lerden tamlayıcısı durumunda kalmaktadırlar.