The Relationship Between Life Satisfaction, Attachment Styles and Psychological Resilience in University Students
Künye
TEPELİ TEMİZ, Zahide, & Itır TARI CÖMERT. "The Relationship Between Life Satisfaction, Attachment Styles and Psychological Resilience in University Students." The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, 31.3 (2018): 274-283.Özet
Objective: The main aim of the current research is to investigate the relationship of attachment styles to life satisfaction
and psychological resilience of university students. Another aim of the present study is to see whether life satisfaction
scores differ by the subjects’ level of psychological resilience.
Method: The current work is a descriptive study using the relational screaning model. The study sample consisted of 425
university students, 302 of whom (71.1%) were female and the remaining 123 (29.9%) male. Convenience sampling was used
in selecting the sample. The sample group was composed of undergraduate, master’s, and doctoral students. Data was
collected through Experiences in Close Relationships Scale II (ECRS-II) for attachment styles, the Satisfaction with Life Scale
(SCLS) for life satisfaction, and the Resilience Scale for Adults (RSA) for psychological resilience.
Results: Research findings concerning attachment styles of university students indicated that 49.4% of the sample
displayed an avoidant and 48.9% an anxious attachment pattern. Individuals taking a score below the median in both
anxious and avoidant dimensions of attachment, which constituted 31.7% of the study population, were defined as being
securely attached. Study findings showed that the anxiety and avoidance sub-dimensions of attachment negatively
predicted the total score of satisfaction with life. An increase in anxious and avoidant attachment scores was associated
with lower levels of life satisfaction. Multiple regression analysis revealed that the anxious and avoidant attachment styles
did not predict psychological resilience. In addition, satisfaction with life scores of university students varied according to
levels of psychological resilience. Individuals who had a high level of psychological resilience were found to have increased
satisfaction with life compared to those who had a low level of psychological resilience.
Discussion: There are many studies indicating attachment styles to be the main determinant of subjective well-being.
Study findings show that secure attachment affects satisfaction with life, which is one of the elements of subjective wellbeing
and positive development. It is seen that the ability of university students to adapt to stressful and difficult conditions
and to cope with unfavorable situations is associated with their satisfaction with life. Thus, psychotherapeutic interventions
focused on improvement of attachment relations and enhancement of psychological resilience may increase the overall
satisfaction with life. Amaç: Bu çalışmanın birinci amacı üniversite öğrencilerinin bağlanma stilleri ile yaşam doyumu ve psikolojik dayanıklılık
düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmanın bir diğer amacı ise psikolojik dayanıklılık düzeylerine göre üniversite
öğrencilerinin yaşamdan aldıkları doyumun farklılaşıp farklılaşmadığını görmektir.
Yöntem: Bu çalışma ilişkisel tarama yöntemi ile yapılmış betimleyici bir çalışmadır. Çalışmaya 425 üniversite öğrencisi
katılmıştır. Örneklem seçiminde kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Örneklem grubu lisans, yüksek lisans ve
doktora düzeyinde öğrenim görmekte olan üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmaya 302 (%71.1) kadın, 123
(%28.9) erkek öğrenci katılmıştır. Üniversite öğrencilerinin bağlanma örüntüleri Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri II (YİYE-II),
yaşam doyumu Yaşam Doyumu Ölçeği (YDÖ), psikolojik dayanıklılığı Yetişkinler İçin Dayanıklılık Ölçeği (YİDÖ) kullanılarak
ölçülmüştür.
Bulgular: Örneklem grubunun bağlanma stillerini belirlemeye yönelik yapılan analizler sonucunda, katılımcıların %49.4’ünün
kaçınmacı, %48.9’unun kaygılı bağlanma örüntüsü sergiledikleri görülmektedir. Her iki bağlanma boyutunda medyanın altında
puan alanlar güvenli bağlanma örüntüsü ile tanımlanmakta ve örneklemin %31.7’sini oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarına
göre güvensiz bağlanmanın kaygı ve kaçınma alt boyutları yaşam doyumu puanlarını negatif yönde yordamaktadır. Bireylerin
kaygılı ve kaçınmacı bağlanma puanları arttıkça yaşam doyumu düzeyleri düşmektedir. Çoklu regresyon analizi sonuçları kaygılı
ve kaçınmacı bağlanma stillerinin psikolojik dayanıklılığı yordamadığını göstermektedir. Ayrıca üniversite öğrencilerinin
psikolojik dayanıklılık düzeyine göre yaşamdan aldıkları doyum farklılaşmaktadır. Psikolojik dayanıklılığı yüksek olan kişilerin
yaşam doyumu puanları, dayanıklılığı düşük olan gruba göre anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur.
Tartışma: Bağlanma ilişkilerinin, öznel iyi oluşun temel belirleyicisi olduğunu gösteren pek çok çalışma bulunmaktadır.
Araştırmadan elde edilen bulgular güvenli bağlanmanın, pozitif gelişimin ve öznel iyi oluşun bileşenlerinden biri olan
yaşam doyumunu etkilediğini göstermektedir. Üniversite öğrencilerinin stres ve zorlu durumlara uyum gösterme ve
negatif durumlarla başa çıkma yetisinin, yaşamdan aldıkları doyumla ilişkili olduğu görülmektedir. Bağlanma ilişkilerini
geliştirmeye ve psikolojik dayanıklılığı artırmaya yönelik psikoterapötik girişimlerin genel yaşam doyumunu artıracağı
düşünülmektedir.