Osmanlı Bedevî politikası (1840-1918): El-Cezire havzası
Tarih
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu araştırma, Osmanlı Devleti'nin, 1840-1918 yılları arasında El-Cezire Havzası'nda (Dicle ile Fırat nehirlerinin çevresini kapsayan alan) yaşayan Bedevî gruplara yönelik uyguladığı politikaları ele almaktadır. Zira Tanzimat dönemiyle birlikte ivme kazanan modernleşme, merkezîleşme ve standartlaşma çabaları, Osmanlı idarecilerinin Arap coğrafyasının çeşitli çöl bölgelerindeki Bedevî gruplara yönelik tasavvurlarını ve uygulamalarını yeniden şekillendirmişti. Bu bağlamda, Osmanlı bürokrasisinde Bedevîler, sosyopolitik açıdan istisnai ve anormal bir statünün, medeniyet perspektifinden ise geri kalmış bir yaşam biçiminin temsilcileri olarak değerlendirilmiştir. Zamanla kurumsallaşan bu algı, Osmanlı idarecilerinin, Eşkıyâ-yı Urbân ve Aşâir-i Vahşiye kavramları çerçevesinde Bedevîleri hem güvenlik tehdidi hem de medenileştirilmesi gereken gruplar olarak tanımlamalarına neden olmuştur. Bu tanımlamaların etkisinde oluşan söylemlerde Bedevîler, istikrarsızlık yaratan, toplumsal gelişime ve ekonomik kalkınmaya engel olan topluluklar olarak tasvir edilmiştir. Buradan hareketle, Bedevî grupların oluşturdukları tehditleri ortadan kaldırmak ve Bedevî yaşam biçimini bitirmek amacıyla çeşitli askerî, idari, kültürel ve hukuki politikalar uygulanmıştır. Bu politikalar, Osmanlı Devleti'nin çöl bölgelerindeki kontrolünü artırmayı ve Bedevî grupları devlet düzenine entegre etmeyi hedeflemiştir. Devletin sınırlı kaynakları ve Bedevî toplulukların direnişine rağmen, Tanzimat'tan başlanarak II. Abdülhamid ve II. Meşrutiyet dönemlerinde farklı yöntemlerle uygulanan bu politikalar, Birinci Dünya Savaşı sırasında devletin önceliklerinin değişmesine rağmen sürdürülmeye çalışılmıştır. Araştırmada söz konusu Osmanlı Bedevî politikaları, çeşitli Osmanlı kaynakları kullanılarak, merkez-çevre ilişkisi çerçevesinde incelenmiştir. Bu bağlamda, -Tarihsel- Süreç Takibi (-Historical- Process Tracing) ve Metne Dayalı Söylem Analizi (Textually-Oriented Discourse Analysis) yöntemleri kullanılmış, böylece Bedevîlere yönelik uygulamaların kontrol ve entegrasyon boyutları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Bedevî Politikası, El-Cezire Havzası, Eşkıyâ-yı Urbân, Aşâir-i Vahşiye, Kontrol Politikaları, Entegrasyon Politikaları.
This research explores the Ottoman Empire's policies toward Bedouin groups in Al-Jazirah Belt (The region surrounding the Tigris and Euphrates rivers) between 1840 and 1918. The modernization, centralization, and standardization efforts that gained momentum during the Tanzimat era reshaped Ottoman administrators' perceptions and practices toward Bedouin groups in the desert regions of the Arab provinces. Consequently, the Ottoman bureaucracy regarded the Bedouins as representatives of an anomalous sociopolitical status, while their nomadic way of life was perceived as backward from a civilizational standpoint. Over time, this perception became institutionalized, leading Ottoman administrators to label Bedouin groups using terms such as Eşkıyâ-yı Urbân (Bedouin Bandits) and Aşâir-i Vahşiye (Savage Tribes), portraying them simultaneously as a security threat and as communities requiring civilizational reform. Within these discourses, Bedouins were framed as sources of unrest and barriers to societal progress and economic development. Based on this perspective, various military, administrative, cultural, and legal policies were formulated to eliminate Bedouins' perceived threats and eradicate the Bedouin nomadic lifestyle. These policies aimed to strengthen the Ottoman Empire's control over desert regions and integrate Bedouin communities into the Ottoman administrative framework. These policies, initiated during the Tanzimat era, were pursued through the reign of Sultan Abdulhamid II and the Second Constitutional Era, despite the state's limited resources and the resistance of Bedouin groups, and maintained even as the shifting priorities caused by World War I. This research examines Ottoman Bedouin policies within the framework of center-periphery relations, relying primarily on Ottoman archival documents. Employing the methods of -Historical- Process Tracing and Textually-Oriented Discourse Analysis, it seeks to uncover the mechanisms of control and integration within Ottoman Bedouin policies. Keywords: Ottoman Bedouin Policy, Al-Jazirah Belt, Eşkıyâ-yı Urbân, Aşâir-i Vahşiye, Control Policies, Integration Policies.










