Travma Sonrası Stres Bozukluğu’na Yeni Bir Yaklaşım: Karmaşık Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
İngiltere Travma Konseyi, karmaşık travmanın, çocukluk veya ergenlik döneminde kişilerarası tehditleri içeren birden fazla olayla ilgili travmatik deneyimler olarak tanımlar. Bu olaylar; istismar, ihmal, kişilerarası şiddet, toplumsal şiddet, ırkçılık, ayrımcılık ve savaş gibi unsurları içerebilir. Karmaşık Travma Sonrası Stres Bozukluğu (KTSSB), genellikle uzun süreli veya tekrarlayan travmatik olaylara tepki olarak ortaya çıkar. Bireylerin kaçma şansını çok az veya hiç hissetmediği bir dizi travmatik olay içerir. KTSSB'nin belirtileri, Borderline Kişilik Bozukluğu, Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu ve somatik belirtilerle bazı benzerlikler taşır (Hyland vd., 2019; Powers vd., 2019). KTSSB ile tekrarlayan olumsuz çocukluk deneyimleri ve özellikle kötü muamele görülen bakım ortamlarında hayatta kalan bireyler arasında güçlü ilişkiler bulunmaktadır (Herman, 1992a). Bu durum, Travma Sonrası Stres Bozukluğu'nun (TSSB) belirtilerinden farklı belirtiler gösterir. Karmaşık travma, uzun yıllardır araştırılmış olmasına rağmen 2018 yılına kadar TSSB’den farklı bir tanı olarak kabul görmemiştir. 2018 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayımlanan Uluslararası Hastalık Sınıflandırması'nın 11. Baskısı (ICD-11), "Stres ile İlişkili Bozukluklar" kategorisi altında KTSSB adı verilen yeni bir tanı tanımlamıştır. Bu tanı, TSSB'nin üç temel ölçütü olan yeniden yaşama, kaçınma ve aşırı uyanıklık gibi belirtilerin yanı sıra duygu düzenlemesinde sorunlar, ilişkilerde zorluklar ve olumsuz benlik kavramı gibi benlik düzenlemesiyle ilgili üç yeni belirtiyi içermektedir. Bu çalışmada, travma ile ilişkili bozukluklar DSM-5 tanı ölçütleri çerçevesinde incelenmiştir. Ardından, KTSSB ve KTSSB’nin diğer bozukluklardan ayrımları ele alınmıştır. Son olarak, KTSSB'nin tedavisinde kullanılan yöntemlerle ilgili araştırmalar aktarılmıştır.
The UK Trauma Council defines complex trauma as “traumatic experiences involving multiple events with interpersonal threats during childhood or adolescence. These events may include abuse, neglect, interpersonal violence, community violence, racism, discrimination, and war. Complex Post-Traumatic Stress Disorder (C-PTSD) is a stress-related mental disorder that typically arises in response to prolonged or repetitive exposure to traumatic events in which individuals perceive little or no chance to escape”. The symptoms of C-PTSD share some similarities with observed symptoms in Borderline Personality Disorder, Dissociative Identity Disorder, and somatic symptoms (Hyland vd., 2019; Powers vd., 2019). Strong relationships exist between C-PTSD and repetitive adverse childhood experiences, especially among survivors of harmful foster care (Herman, 1992a). This condition exhibits symptoms distinct from those of Post-Traumatic Stress Disorder (PTSD). Despite years of research, complex trauma had not been officially recognized as a separate diagnosis until 2018. In that year, the 11th edition of the International Classification of Diseases (ICD-11) published by the World Health Organization introduced a new diagnosis called Complex Post-Traumatic Stress Disorder (C-PTSD) under the category of "Disorders specifically associated with stress." This new diagnosis includes three additional symptoms related to self-organization: emotional dysregulation, difficulties in interpersonal relationships, and negative self-concept, alongside the three diagnostic criteria of PTSD: re-experiencing, avoidance, and hyperarousal. In this study trauma-related disorders (ASD and PTSD) are regarded within the framework of DSM-5, while Complex Post-Traumatic Stress Disorder (C-PTSD) is discussed based on the diagnostic criteria of ICD-11. Subsequently, the distinctions between C-PTSD and other disorders are addressed. Finally, research proposals regarding the treatment approaches for C-PTSD is presented.










