M. Orhan Okay, Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Edebiyat tarihi, bir dönemin fikir ve zihniyet dünyasının metinler ve o metinlerin sahibi zihinler üzerinden takip edilerek dönemin özelliklerinin ortaya konmasıdır. Bir devrin panoramasını veren edebiyat tarihi bizim edebiyatımızda pek çok nevi gibi Tanzimat Dönemi Edebiyatı ile görülen “yeni” bir tür olmuştur. Klasik bir akış içerisinde devam eden geleneksel edebiyatımız, gündemde olduğu dönemde edebiyatın dönemlere ayrılarak ele alınması gibi bir inceleme ihtiyacı doğmamıştır. İsimlendirme ya da dönemlere bölerek bakma anlayışı dairenin dışına çıkmakla mümkün olabilmektedir. Şinasi’nin 1859’da yayımladığı “Tercüme-i Manzûme” adlı eseri ile başlatılan Yeni Türk Edebiyatı, edebiyatta geleneksel dairenin dışına çıkılmasının ifadesidir. Değişim, farklılık ve peş peşe gelen “yeni”ler bütünü parçalamış, dairenin içi ve dışını birbirinden ayırmıştır. Bu noktadan itibaren de dışarıdan bir bakışla görülmeye maruz kalan Divan Edebiyatı “tezkire” ve “hâl tercemeleri” dışında bir şiir-şair incelemesine tabi tutulmaya başlanır. Tezkirelerin ihtiva ettiği birkaç satırlık sübjektif sanat, üslup değerlendirmeleri ile şair hayatına dair verilen bazen realiteden uzak bilgiler modern anlamıyla edebiyat tarihini karşılamamaktadır. Edebiyat tarihi çalışmaları 19.yy ile birlikte edebiyatımızda bir hüviyet kazanmış ve dönüp yine belki en fazla bir kırılma ve “medeniyet krizi” olan bu yüzyılı anlatma ihtiyacı duymuştur.










