Dünyada Türkçe ve Türkoloji Eğitimine Güncel Bir Bakış
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Bu makale, Türkiye’de ve dünyada Türkoloji ve Türkçe eğitimine dair güncel bilgiler sunmayı amaçlamaktadır. Çalışma, bu alanlardaki gelişmeleri ilgili kaynaklara dayalı olarak, ana hatlarıyla ele almakta, Türkoloji ve Türkçe eğitimi konusundaki yeniliklere, akademik çalışmalara ve eğitim politikaları konularına odaklanmaktadır. Türkoloji, dar anlamda Türk dili ve lehçeleri üzerine yoğunlaşırken geniş anlamda Türk tarihi, edebiyatı, sanatı, kültürü ve folklorunu da içeren bir disiplindir. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında dikkat çekmeye başlayan Türkoloji, oryantalist çalışmaların bir parçası olarak gelişmeye başlamıştır. Orhun Kitâbeleri’ni inceleyen ve çözümleyen Thomsen ve Radloff gibi araştırmacılar, Türkoloji’nin gelişimine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Türkiye’de ise Ahmet Vefik Paşa, Ziya Gökalp, Fuat Köprülü gibi isimler bu alanda öncü olmuştur. Bu türkologların yanısıra Necip Asım, Ziya Gökalp, Ahmet Caferoğlu, Zeki Velidi Togan, Talat Tekin ve Ahmet Bican Ercilasun gibi önemli Türk araştırmacılar, Türkolojinin kurumsallaşmasına ve bilimsel bir disiplin hâline gelmesine büyük katkılarda bulunmuşlardır. Türkiye’de sistemli Türkoloji çalışmaları Cumhuriyet’in ilk yıllarında başlamış, 1924’te İstanbul Üniversitesi’ne bağlı Türkiyat Enstitüsü kurulmuştur. Günümüzde Türkoloji ve Türkçe eğitimi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türkiyat Enstitüleri ve üniversitelerin ilgili bölümleri tarafından yürütülmektedir. Türkiye’de 197 Türk Dili ve Edebiyatı bölümü bulunmakta, yabancılara Türkçe öğretimi ise üniversitelerdeki TÖMER gibi merkezler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Dünyada Türkçe öğrenmeye ve Türkolojiye olan ilgi, Türkiye’nin ekonomik ve politik gücünün artışı, bağımsız Türk devletlerinin ortaya çıkışı ve kültürel etkileşimle birlikte artmıştır. 18. yüzyılda Paris’te kurulan ilk Türkoloji kürsüsünden itibaren Almanya, Çin, ABD, İngiltere, Macaristan gibi ülkelerde Türkoloji çalışmaları yaygınlaşmıştır. Günümüzde Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve üniversiteler aracılığıyla dünya genelinde Türkçe eğitimi ve Türkoloji araştırmaları sürdürülmektedir. ABD’den Afganistan’a, Almanya’dan Mısır’a kadar birçok ülkede Türkoloji ve Türkçe eğitimi veren kurumlar bulunmaktadır. Türkoloji ve Türkçe eğitimi, küresel ölçekte farklı disiplinlerle ilişkilendirilen dinamik bir alan olarak gelişmeye devam etmektedir.
This article seeks to present current insights into the field of Turkology and Turkish language education both in Türkiye and globally. Anchored in relevant scholarly sources, the study examines recent developments, academic contributions, and educational policies, aiming to outline key trends and innovations shaping the discipline. The term Turkology, also known as Turkiyât, Turkic Studies, and Turkish Studies, is widely used in international academia. In Türkiye, the term Turkiyat is preferred. Turkology can be defined in both narrow and broad senses. In a narrow sense, it focuses on the study of Turkish languages and dialects. In a broader sense, it encompasses research on Turkish literature, history, art, culture, and folklore. Additionally, Turkology examines different historical periods of the Turkish language from a philological perspective. Turkology studies developed significantly in the late 19th and early 20th centuries, emerging from Oriental Studies. The pioneers of Turkology and Turkish philology were often Western orientalists. The earliest significant works in the field were conducted by foreign scholars. For example, the Orkhon inscriptions were deciphered by Danish scholar Vilhelm Thomsen and Russian scholar Wilhelm Radloff. Early dictionary studies on Turkic dialects were also conducted by Radloff. Additionally, prominent Turkish scholars such as Ahmet Vefik Paşa, Necip Asım, Ziya Gökalp, Ahmet Caferoğlu, Zeki Velidi Togan, Fuat Köprülü, Talat Tekin, and Ahmet Bican Ercilasun made significant contributions to Turkology. Interest in Turkology and Turkish language studies has grown due to Türkiye’s economic, political, commercial, and tourism-related advancements. The emergence of independent Turkic states and the rich cultural heritage of the Turkic world have further increased this interest. Today, Turkology and Turkish education are carried out through two main channels: within Türkiye and internationally. Turkology and Turkish language education continue to develop as a dynamic field associated with various disciplines on a global scale.










