TSMK’da bulunan III. Murad tuğrasının desen ve renk yönünden incelenmesi
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Osmanlı Devleti’nin simgesi ve arması olan tuğra, padişahın imzası niteliğindedir. Ferman, berat, nâme-i hümâyun gibi resmî belgelerin üzerine çekilen tuğra, ilerleyen kültür ve sanat anlayışı ile birlikte hem yazı hem de tezhip bakımından sanatsal bir mahiyet kazanır. Tuğrada ilk tezyinî uygulamalar Fatih Sultan Mehmed döneminde yazıda altın ve lacivert rengin kullanılmasıyla başlar. II. Bayezid döneminde tuğra formunun iç kısmı, XV. yüzyılın sonuna doğru yazının üst bölümü de tezhiplenir. XVI. yüzyılda istisnai bir şekilde levha olarak tasarlandığı görülür. Bu dönemde Kara Memi’nin yarı stilize üslubuyla gül, lale, karanfil ve sümbül gibi çiçekler kullanılır. Levha olarak tasarlanan III. Murad Tuğrası da aynı tezyinî özelliklerle süslenir. Bu üslup saray nakkaşhanesinde tasarlanan kalem işi, çini gibi farklı malzeme üzerindeki desenlerde de kullanılır. Devrin önde gelen sanatkârları tarafından pek çok eser telif edilir. Eski eserler yeniden yazılarak tezhip ve minyatürleri yapılır. Böyle başyapıt niteliğindeki eserlerin hazırlanıyor olması sanatı ve sanatkârı destekleyen bir sultanı (III. Murad) işaret etmektedir. III. Murad’ın hat levhaları, Muradî mahlasıyla yazdığı dîvânı ve Fütühatü’s- Sıyâm isimli bir de kitabı vardır. “TSMK’da Bulunan III. Murad Tuğrası’nın (GY 1392) Desen ve Renk Yönünden İncelenmesi” başlıklı bu tez çalışması üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde tuğranın tanımı, tarihçesi ve tezyinî özellikleri yüzyıllara göre görseller üzerinden anlatıldı. İkinci bölümde, III. Murad’ın sanatsal yönü, dönemin sanatkârları ve eserlerin tezyinî özelliklerinden bahsedildi. Son bölümde ise III. Murad Tuğrası’nın çizimleri ve eserin kompozisyon, motif ve renk değerlendirmeleri yapıldı.










