The Analysis of Square Kufic Calligraphy at Some Historical Buildings of Istanbul After the Classical Period of Mimar Sinan Until the Republic Era
Dosyalar
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Since the dissemination of Islamic art in Central Asia, square kufic calligraphy has held a significant place in the identity of Islamic architecture. Despite its earlier usage in Anatolia, it was rarely employed in Ottoman structures. Consequently, the square kufic script failed to become a prominent feature in mainstream calligraphy education or certification culture. Due to the lack of an education tradition and the abstract nature of the script, square kufic calligraphy poses challenges to readability. Nonetheless, there has been a growing interest in square kufic calligraphy in contemporary times, owing to its compatibility with modern aesthetics. The absence of a formalized education system has resulted in erroneous works during restoration or new designs. Consequently, there is a pressing need for scholarly research, documentation of historical examples, and detailed analysis of readings and compositions in this field. This article examines historical square kufic script examples in Istanbul’s historical buildings from the post-Mimar Sinan period to the beginning of the republic era. It provides detailed readings of the compositions, identifies any spelling errors, including missing or superfluous parts, and aims to offer corrective suggestions to prevent the recurrence of erroneous compositions in the future.
İslam sanatının Orta Asya’da yayılmasından itibaren özellikle İslam mimarisinin kimliğinde önemli bir yere sahip olan ma’kılî hat sanatı, Osmanlı öncesinde Anadolu’da kullanılmasına rağmen, Osmanlı yapılarında nadiren kullanılmıştır. Dolayısıyla ma’kılî yazı yaygın hat sanatı eğitiminde ve icazet kültüründe yer alamamıştır. Soyut karakteri okunmasında zorlukları da beraberinde getirmektedir. Modern estetikle uyum derecesi yüksek olan ma’kılî hat sanatının günümüzde gittikçe artan bir teveccühe mazhar olduğu gözlenmektedir. Geleneksel eğitim sisteminde yer alması sebebiyle kullanımı genelde kişisel ilgiler doğrultusunda gelişmektedir. Henüz sistemleşmiş bir eğitime kavuşmamış olmasından ötürü, restorasyon esnasında veya yeni tasarımlarda hatalı çalışmalarla karşılaşılmaktadır. Dolayısıyla bu alandaki bilimsel çalışmalara, tarihi örneklerin belgelenmesine, okunuşlarının ve kompozisyonlarının detaylı analizine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu makalede Mimar Sinan sonrasından günümüze ulaşan tarihi İstanbul yapılarındaki ma’kılî örnekler detaylıca incelenmektedir. Kompozisyonlardaki yazıların okunuşu detaylıca verilmiş, yazım hatalarıyla birlikte eksik veya fazla olan kısımlara işaret edilmiştir. Düzeltme önerileri ile gelecekte tekrarlanabilecek hatalı kompozisyonların engellenmesi hedeflenmiştir.










