İstanbul’un Eminönü Semti XVII. Yüzyılda mı İslâmlaştırıldı?
Künye
ÖZCAN, Abdülkadir. "İstanbul’un Eminönü Semti XVII. Yüzyılda mı İslâmlaştırıldı?". Osmanlı Araştırmaları, 37 (2011): 206-213.Özet
Önsöz yerine uzunca bir teşekkür faslıyla başlayan eserin “Benliğin, Ötekilerin
ve Kutsal Mekânın Dinsel Dönüşümü” başlığı altındaki giriş kısmında (s. 15–54)
araştırmacı IV. Mehmed döneminde ihtida ve Allah yolunda savaş gibi konulara
temas eder. İlk Bölüm’de (s. 55–67) Sultan İbrahim’in katli ve oğlu Mehmed’in
cülûsu, saltanatının buhranlarla dolu on yılı; II. Bölüm’de (s. 72–110) sık sık
sadrazam değişiklikleri ile saray kadınları arasındaki iktidar mücadeleleri ve malî
sıkıntılar üzerinde durur. İslâm’ın “emr bi’l-ma`rûf nehy ani’l-münker” prensibinin
başlık yapıldığı III. Bölüm’de (s. 108–130) Kadızadeliler meselesi, mutasavvıflar
ile Fıkıh erbabı arasındaki tartışmalar ve nihayet Köprülü Mehmed
Paşa’nın sadareti ile başlayan güçlü iktidar döneminden söz edilir. “İstanbul’un
İslâmlaştırılması” başlığı altındaki IV. Bölüm’de (s. 137–166) 1660 yangını sonrasında
gayrı müslim yerleşim yerlerinden günümüz Eminönü Meydanı’nın fethi
ve İslâmlaştırılması ve burada bir cami yapılmasından; “Dindarlığa Dönüş” başlıklı
V. Bölüm’de “dinsel dönüşümün nüfuzlu aracısı” olarak nitelenen Vaiz Vanî
Efendi’nin Sultan Mehmed üzerindeki etkilerinden; tasavvuf erbabına yapılan hücumlardan, meyhanelerin yıkılışı ve içki ticaretinin yasaklanmasından bahsedilir.
VI. Bölüm’de (s. 196–218) Dönme veya Avdetî olarak bilinen gizli Yahudilerin
pîri Sabatay Sevi’nin zuhuru, faaliyetleri ve güya İslâmlaşması ile Hayatîzâde gibi
saray hekimlerinin müslümanlaştırılmalarından söz edilir. Gazi olarak nitelenen
IV. Mehmed dönemi fetihlerine ayrılan VII. Bölüm’de (s. 225–252) Kandiye’nin
fethi ve buradaki ihtidalar üzerinde durulur. VIII. Bölüm’de (s. 258–276) “Orta ve
Doğu Avrupa’da Gazâ” başlığı altında Kamaniçe ve Çehrin’in fetihleri söz konusu
edilir. IX. Bölüm’de (s. 282–312) “Mühtedi Avı” başlığı altında Avcı Mehmed’in
av sırasındaki münferit ihtida olayları konu edilir ve bu padişah “ihtida avcısı”
olarak nitelenir. X. Bölüm’de (s. 317–346) başarısız 1683 Viyana Muhasarası’nın
sebepleri arasında Vanî Mehmed Efendi’nin rolü, kuşatmanın seyri ve sonucu
üzerinde durulduktan sonra, yine padişahın huzurunda münferit ihtida hadiselerine
yer verilir. Son bölümde ise (s. 351–365) “IV. Mehmed’in Hayatı ve Mirası”
başlığı altında av tutkusunun bu gazi padişahın kendi sonunu getirdiği sonucuna
varılır. Eserin Sonuç kısmında (s. 368–376) “Müslüman Hükümdarlar ve İhtida
Süreci” başlığı altında, IV. Mehmed’in çağdaşlarından Safevî hükümdarı II.
Abbas ile Babürlü hükümdarı Evrengzib’in benzer faaliyetleri; “Sonsöz” olarak
ise (s. 379–383) “Geçmişin Sessizlikleri ve İzleri” başlığı altında IV. Mehmed’in
vefatından sonra bıraktığı izler; Merzifonlu’nun hazin akıbeti ve Sabatay Sevi hareketinin
devamlılığı üzerinde durulur.